1. bu müzik türü insanin içine en güzel duyguları eker derler. aslında işin doğrusu öyle değildir. içinde yer alan senin bile bilmediğin bir his, bir duygu vardır. işte klasik müzik, dante'nin cehennem'in en dibindeki buzların içine gömdüğü lucifer gibi senin içindeki en derin dehlizine gömdüğün o duyguya ulaşır. tıpkı ömrünün ortasında ilahi bir yolculuğa çıkan, rehberi virgil ile beatrice'i arayıp duran alighieri gibi. yani halihazırda içinde olan o hissi bulur, sana yeni, yapay bir his yaratmaz. seni, sana sunar.
    hislerimi anlamak istediğimde virtüözlere başvururum. mutlu muyum':çok nadirdir bu cevap', üzgün mü, öfkeli mi, ölümü mü düşlüyorum, yoksa hissettiğim koca bir acıdan mı ibaret? insanın, ne hissettiğini anlamadığı, bilmediği nice an mevcuttur.

    mesela chopin ;
    hep bir hüzün hissettirir insana ancak içinde öyle bir güzellik bulur ki insan o hüznü sarıp sarmalar. acı bir gülüş gibidir chopin dinlemek. sanki insan çok sevdiğin bir şeyden uzaklaştığında o şey ile ilgili güzel bir anı saplanır ya aklına chopin öyledir, hüzünlerde buldurur sana sevinci.

    beethoven ; öfke, benim için her hissi yaşatsa da aradan sivrilen hep öfke oldu. hani böyle tanımadığın nice insana çıldıracak düzeyde sinirlenirsin ama tek laf etmezsin de kalkıp seni en çok sevene ve senin en çok sevdiğine bütün içini öfke ile dökersin ya işte beethoven böyledir benim için. kendisi olabildiğinde sinirlenir yalnızca insan ve beethoven seni sen yapar.

    schubert ; "aşk, aşk her şeydir, en kıymetli elmastan dahi üstündür!" diyen dostoyevski gibidir schubert. bunu harflerle wittgenstein gibi açıklamadan notalar ile sunar schubert. koşup dururken çarptığın görünmez duvarlar olur insanın hayat yolunda. anlamaz insan bunu çoğu zaman ya da iliklerine kadar o duvarın orada olduğunu bilir ancak adını koyamaz. işte schubert burada devreye girer ve usulca fısıldar kulağına aşk diye.

    bach ; biz erkeklerin ilkokul, lise zamanlarında sevdiği kızı kurtardığı hayalleri vardır, bir kahramanız hepimiz gençliğin masum hayallerinde, birer don quijote'uz. bach bana bu hissi yaşatır hep. kahramanlığı, bir şeyi başarmış olma isteğini ya da direkt olarak sevdiğin insanlar için bir şeyler yapabilecek olma gücünü, fedakarlıkları.

    mahler ; tek kelime ile ölüm, açacak olursak; acıların nihayetindeki ölüm bilinci. dogumundan beri hayatın ona öğrettiği yegane şeydi ölüm. mahler de öğrendiği bir diğer şey olan müzik ile bunu mükemmel anlatıyor. yüreğinin sızladığını anlamayan, görmek istemeyen birine dahi dokunur mahler, acının tohumunu bulur kurak toprağında ve onu filizlendirir.

    diğer bütün virtüözlerin her birinin soyduğu hisler vardır ancak şimdilik ağır basanlar bunlar, böyle kalsınlar ve kalacaklar da.
    #204397 beren and luithen | 4 yıl önce
    0müzik türü