zamana karşı olan direnci, mükemmel oluşundan ileri gelen, bazı distopyalara rağmen hiçbir zaman sonu gelmeyecek olan, kusursuzluğun hayattaki izdüşümünü içeren oyun; bir büyük gizem.
satrançta taraflarca kazanç yolunda atılan adımlar (maddi avantaj, taşların hareket serbestisi, geniş alan kontrolü, üstün piyon yapılanması, şah güvenliği), belli başlı kurallara sadık kalma gerekliliği arz etmesiyle bilimsel-sistematik yanlara sahip olabileceği gibi, yaratıcılık bünyesinde gelişen geniş esnek adımlara da fırsat tanıması yönüyle, oyun düşünsel dehaların cirit attığı bir sanata ve sınırsızlığa taşınır. kısacası bir bilim gibi yasalara sahiptir ( örn: merkez kontrolü), fakat pozisyonel konuma göre "yanlışlanamaz," değildir. her an farklı bir paradigma (bakış açısı - model) baz alınarak yeni bir düzen veya form yaratılabilir.
kaldı ki, kusurlu insanların oynadığı kusursuz bir oyunda, gelişim ve satrancın evrimi her zaman devam edecektir.
satrancın mükemmelliğiyle ilgili olarak amerikalı büyükusta yasser seirawan'ın şu paragrafları okunmaya değer:
"insanoğlu tarih boyunca birçok oyun oynamıştır. ama satranç, hak ettiği üzere, dünya yüzünde gelmiş geçmiş tüm oyunlar arasında 'şahların oyunu' ya da 'oyunların şahı' olarak tanınmıştır. baş döndürücü bir övgü gerçekten! satrancın kendine özgü güzelliği, insanlık tarihi boyunca birçok düşünce adamını da cezbetmiştir. neden peki? nedir satrancı bu denli büyüleyici kılan? oyunu eleştirenlerin tüm gördüğü, saatler boyunca arpacı kumrusu gibi düşünen koca koca adamların arada sırada damalı tahta üzerindeki ufak taşları şuradan kaldırıp bu tarafa koyduğudur. e, durum böyle olsa, insanlar niye satranç oynamak istesin ki? bu oyunu bu kadar büyüleyici kılan bir şey var mutlaka. aksi takdirde, binyıllar öteden günümüze kadar oynanagelmesi nasıl açıklanabilir?
şurası muhakkak ki, bu oyunu eleştirenler haklı olsalardı, bugün satranç diye bir oyun da olmazdı. üstelik, satranç sadece günümüzde yaşamını sürdürmekle kalmamış, epeyce sağlam bir de yer edinmiştir kendine. yeryüzündeki 160 ülkeyi temsil eden uluslararası satranç federasyonu (fide) dünyanın üçüncü büyük spor organizasyonudur (birincisi uluslararası olimpiyat komitesi ioc, ikincisi de dünyanın en popüler sporu futbol olduğu için uluslararası futbol federasyonu fifa'dır). peki, satranç bugüne kadar varlığını korumayı nasıl başarmıştır?
zamana karşı direnmenin koşulu, herhangi bir şeye karşı duyulan gereksinimdir. bir an için durup düşünün. binyıllar ötesinden bugüne kadar varlığını sürdürebilmiş olan neler var hayatınızda? bazı araçlar var, 'kaşık' gibi örneğin. zaman içinde, bir ihtiyacımızı karşılamak üzere biçimi en mükemmel hale getirilmiş bir araç. ve bu araçlar onlara ihtiyacımız kalmadığı anda yok olurlar."