kendisine göre ölüm korkusu her an ortaya çıkmaya hazır ve çok şiddetli bir duygudur. öyle ki, insan, yaşam enerjisinin büyük bir bölümünü ölümü inkar etmek için harcamak zorunda kalır. ölümü öğrenen insan büyük bir dehşet duygusu yaşar ve bu nedenle ölümlülüğünün farkına varmasıyla ölümü inkar etmesi bir olur. kendini özel hissetme, bir yaratıcıya/sonsuz yaşama inanma gibi davranışların temelinde de bu yatar. yok olma duygusu dayanılmazdır.
insan daha ölüm nedir bilmezken bile, ölümden kaçınmasını sağlayacak korunma mekanizmalarıyla donatılmıştır ve bebeklerin ebeveynlerinden ayrılınca ortalığı birbirine katmasının sebebi -yine bu yok olma korkusu neticesinde ortaya çıkan- kendini bu yok oluştan koruyacak kişilerin yanında kalma çabasının içgüdüsel olarak dışa vurumudur.
bu yazdıklarımı nerede dile getirdiğini hatırlayamadığım psikiyatr/yazar. ölüm korkusunu yenmek isimli kitabında olabilir. bilemedim. ama içerikten eminim. akşam akşam çağrışımlar.