1. salgı balları içerisinde yer alan bir bal . çeşidirir
    türkiye dünya çam balı üretiminin %92'sini tek başına üretir. geriye kalan %8'i ise yunanistan, italya ve fransa tarafından üretilir.
    marchalina hellenica veya türkçede basra olarak bilinen böceğin salgısından arı tarafından üretilen bir baldır.
    tabi arıya şu çiçeğe konacaksın, bu çama gideceksin diyemediğimiz için, çam balı genellikle üretildiği bölgenin çiçeklerinden de özellikler taşır. bu da üretildiği yere göre çam balına yarı karakter katar. ben en fazla pürenle karışık çam balını seviyorum.

    ülkemizde muğla, aydın, izmir başta olmak üzere, çanakkale, antalya, balıkesir ve son zamanlarda adana ilerimizde üretilmeye başlanmıştır.
    sorun şu ki dünya çam balı üretiminin %92'sini üretmemize rağmen, kayda değer bir ihracatımız yoktur.
    üstelik çam balı konusunda çiftçimiz balparmak gibi bir tekelin elindedir. çünkü bal parmak türkiyede üretilen çambalının % 75'ini satın alıp, işleyip pazara sunmaktadır. balparmak bu anlamda hem piyasayı domine etmekte hem de alıcı tekel olmanın etkisiyle ürün fiyatını belirlemektedir.

    tv'lere reklam vererek, 5 lt'sini 100 tl'ye satan bir firma vardı. insanlar yaw 20 Tl'ye bal mı olur diyorlardı. olur efendim olur.

    geçen sene 27 kg balın çiftçiden satış fiyatı 350-400 tl arasındaydı. yani kg fiyatı 12-15 tl arasındaydı.
    market satış fiyatları ise oldukça yüksektir.
    anlaşılacağı gibi katmadeğer tekelde kalmakta, çiftçi de nihai tüketici de bu bal işinden kar etmemektedir.
    burada çiftçi örgütleri aracılığıyla yurt dışında bu ürünün pazarlanması ciddi bir katma değer yaratabilecektir. lakin diğer tüm ürünlerimizde olduğu gibi biz ülke olarak bu ürünümüzü de pazarlama konusunda son derece beceriksiz davranmaktayız.
    üreten bir ülkeye pazarlama bilgisi ve yeteneği kazandırmazsanız, katma değeri yaratamazsınız. türk çam balı da bunun en güzel örneğidir.
    0tatlı