aslında blitzkrieg'i, kılıçla yapılan bir dövüşte kesin ve net bir sonuç alabilmek için, düşmanın kafasını kesmeye yönelik yapılan bir ilk ve tek hamle olarak görmek uygun olacaktır. versay antlaşmasında öngörülen sınırlandırmalar nedeniyle alman ordusunun elindeki ateş gücü ve özellikle de topçusu o kadar sınırlıdır ki, almanlar antlaşma kapsamında yapabilecekleri en iyi esnetme veya bypass'ı yapmışlar ve çekili topçu yerine tankı, tankların ateş gücü yerine de hızı/motor gücünü ön plana çıkarmışlardır. gene almanya'nın elindeki stratejik petrol stoklarının yetersizliği nedeniyle de tank gücünü birinci dünya savaşı'ndakinin aksine kilitlenme ihtimali olan cephe saldırısı yerine kısa zamanda sonuç alacakları manevra harekatlarında kullanmışlar ve zırh korumasını asgari seviyede tutmuşlardır.
almanlar blitzkrieg'i ilk kez tam olarak uyguladıkları polonya'da, kendilerine kılıçları ile saldıran* polonyalı süvarileri ezip geçtiklerinde ve sadece 100 modern tankı olan polonya'yı tam olarak işgal ettiklerinde başlangıçta ellerinde olan 2400 tanktan 830'unu kaybetmişlerdir.
almanya ancak romanya'nın kendi tarafında savaşa katılmasından ve avrupa'daki tek petrol rezervini ele geçirmesinden sonra rusya'ya karşı harekata girişmiştir. versay düzeninin bozulmasının tank, top ve zırh üretimine getirdiği ar-ge avantajını sovyet tankları ile karşılaşmak için kullanan nazi almanyası efsanevi tiger ve panther tanklarını geliştirmiş ve başarı ile kullanmış ise de, hantallaşan alman tank gücü bir daha blitzkrieg'i uygulayamamıştır; zira artık tankın önceliği stratejik manevralar yapmak değil cephede operasyonel olarak diğer bir tankı yok etmek olmuştur.
not: iş bu girdi blitzkrieg'te hava unsuru/yakın hava desteği kullanımına ilişkin bir bilgi içermemekte ve eksik kalmakta; bu nedenle de blitzkrieg'in savaşın ilerleyene aşamalarında -başarı ile- uygulanamaması noktasında, luftwaffe'nin kendi tarihsel akışının da göz önünde bulundurulması gerektiği kanaatindeyim.