öncelikle yaş 45, bunları yazarken farkına vardım ki, beni en çok bu ülke yoruyormuş. İş yapmaya kalsan bürokrasi yorar, zor ya hadi diyelim birikim yaptın bu sefer de küçücük birikimini bu korsan ekonomide korumaya çalışmak yorar, keşmekeş trafiği yorar, bitik sağlık sistemi yorar, cahil çıkarcı liboş siyasileri yorar, en aydın geçinen TV profesörlerini dinlerken bile yorulursun, komşunun çocuğundan tut marketin tezgahtarı bile insanın sinirlerini yormak için sözleşmiştir sanki. Sonra farkedersin ki, yorgunluk dediğin zihinsel yorgunluktur, depresyonda olduğunun farkına bile varamayacak kadar yorar bu ülke vatandaşını. Keşke diyorum, küçük bir kasabada çiftçi olarak geçen bir hayatım olsaydı da sadece bedenim yorulsaydı.