İstanbul'un istisnasız en çarpıcı tarihi mekanı. Boyutları ile ters orantılı anlamı ve değeri ile en favori mekanımdır.
4. yy'a kadar dayanan tarihi ile Kariye Caminin orijinal adı: Chora Kilisesidir. Kırsaldaki Koruyucu İsa'ya adanmış olan kilise klasik Bizans üslubunu yansıtır. Kelime olarak Chora kırsal demektir ve ayrıca insanın manevi alanını da işaret eder. 14. yy da imparator adına restorasyon ve ekleme işleri ile uğraşan, dönemim entelektüel devlet adamı (bkz: theodore metochites) bu ufak yapıyı paha biçilmez mozaikler ve freskler ile süsleyerek bize armağan etmiştir.
Yüksek tamburlu Kubbe, Taş/Tuğla dizili duvarlar, sağır kemerler kör nişler ile klasik bir Bizans yapısı olan kilise, Osmanlı döneminde 16.yy başlarında camiye çevrilir, bütün mozaik ve freskler sıva ile kapatılır. 1948'de Devlet desteği ile Amerika Bizans Enstitüsü ve (bkz: dumbarton oaks) çalışmaları ile sıvalar kaldırılır, mozaikler ve freskler bir kez daha günışığına kavuşur.
Bir Ortodoks kilisesi olarak ikonalar konusunda biraz kurallar esnetilmiştir. - Mesela olmazsa olmaz sahnelerden vaftizde Hz. İsa'yı olması gerektiği gibi suyun içinde görmeyiz. - Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesi de konu edilmemiştir. - Meryem Ana'nın hayatına kapsamlı bir yer verilmiştir. - Ergen İsa, Meryem Ana'nın "Kapsanamazı Kapsayan" halini gösteren hamilelik hali gibi çok önemli sahnelere yer verilmiştir. Özellikle Meryem Ananın giriş kapısı üstündeki ikonu üzerine kocaman bir kitap yazılabilir. Konu o kadar derindir. ( Ana tanrıça, yaratıcı dişi güç vs...)
Ek olarak yapılan şapel kısmı ise mozaik değil fresklerle renklendirilmiştir ve daha çok öte alem ile ilintili konular işlenmiştir. Tavanındaki Kıyamet kompozisyonu çok etkileyicidir.
(bkz: rönesans)'ın ayak seslerinin duyulduğu bu mozaiklerde estetik kaygılar gözetilmiş, figürlerin ve mekanların orantısına dikkat edilmiştir.
İstanbul'a yolunuz düşerse mutlaka görmeniz gereken çok özel bir mekandır. Nasıl ki (bkz: ayasofya) Bizans mimarisinin başyapıtı ise Kariye'de sanat anlamında başyapıtıdır.