1. (bkz: ) yetmişli yılların türk sinemasında bir filmi iyi yapan kriter seyirciyi ağlatmasıydı. "film güzel miydi" diye sorana "çok ağladık çok güzeldi" denirdi hatta. fabrikatör baba, zengin kız, fakir oğlan, ya da tersi, aşk acılarını anlatan filmleri o kadar kanıksamıştık ki artık ağlamıyorduk. canım kardeşim bu açıdan bakıldığında bir kırılma noktasıdır. filmin ne olduğunu bilmeden gitti seyirci sinemaya. halit akçatepe ve adile naşit vardı, garanti güldüren oyuncular. tarık akan vardı dönemin jönü. esas kız yoktu afişte ama bakalım, çıkardı bir yerden. şok oldu seyirci filmin sonunda. çünkü o dönemde mutlu sonla bitmeyen film pek yoktu. hele de minicik dünya tatlısı bir çocuğun yokluk ve yoksulluk içinde engellenemeyen bir sonla hayata veda etmesi. kadın erkek herkesi ağlattı. ama film milletin amına öyle bir koydu ki diğerleri gibi şablon haline gelmedi. elalemin aşk acılarına ağlayıp filmin sonunda sevgililer kavuşunca kendi yaşantısının sıkıntılarını bir yana atan insanlar kendi başlarına da gelebilecek böyle bir acıyı izlemeyi kaldıramadı. çok etkileyici bir film olmasına rağmen yeşilçam benzer bir senaryo üretmedi bir daha. canım kardeşim tektir. dönemi içinde olduğu gibi sonrasında da benzeri yapılmamış bir filmdir. külttür.
    #19820 laedri | 8 yıl önce (  4 yıl önce)
    0film