1. "çin" çincede zhongguo ( zhong ("orta" veya "merkez") ve guo (devlet)) demek. yani çinliler kendilerine merkez ülke derler. kissinger bu etimolojinin çin hakkında çok şey anlattığına inanır. kissinger, çindeki devrimlerden sonra çin hükümeti ile temas kuran ilk batılı diplomattır (arnvutları saymazsak o ayrı konu). ona göre çinliler yüzyıllar boyunca kendilerini merkez ülke olarak görmüş ve diğer ülkelerin üstünde bir konuma yerleştirmiştir. çinlilerin sömürü kültürünün olmamasını da bu kibire bağlar. kissinger onlar başkalarını sömürecek kadar aciz olduklarını kabul etmezler gibisinden cümleler kurar. bu bakış açıları diplomasiye de yansımıştır. çin hanedanı kendini diğer hanedanlardan üstün görür ve asla onların ayağına ilk giden olmaz. gelenler de ilk önce çinin üstünlüğünü kabul etmelidir. yabancı dil öğrenimini çok da gerekli görmezler, diplomasi de bile, çünkü konuşulması gereken dil zaten çincedir. yabancı ülkelerin konsolosluk açma taleplerini de hep reddettiler. diğer ülkelere üsten bakmaları onlar için olması gerekendi. bu yüzden de ingilizler limanlarına gelip afyon ticareti için konuşmak istediklerinde muhattap olmak istemediler. gemileri uzunca bir süre beklettiler. ingilizleri denk bir ülke olarak görmüyorlardı. ne zamanki ingilizlerin buharlı gemileri limanlarını yıkıp geçti, o zaman çinliler gerçekle yüzleştiler. ama bu gerçek o kadar ağır gelmişti ki o yüzyıla aşağılanma yüzyılı dediler ve kendilerini içe kapadılar. taa 1970-80 lere kadar. çinlilerin merkez ülke olmadıklarını sindirmeleri bir-bir buçuk yüzyıl sürdü. kissinger sonrasında bile çinli diplomatların çok zorlandığını düşünüyor. ona göre çinliler kapitalizme ayak uydurmayı acizlik olarak algılıyor.
    #195409 mir | 4 yıl önce
    0ülke