çocuklukta farkındalık olmadan izlediğimiz ve anılarımızda yer tutan animeleri saymazsak, 2016 da shaman king ile izlemeye başladığım genellikle mangadan, görsel romanlardan veyahut oyunlardan uyarlanan görsel eserler diyebiliriz kendilerine. oradan sonra death note, hellsing ultimate gibi animeler izlemiş olmakla beraber, beni anime izlemeye ve bu dünyaya asıl sokan anime code geass oldu kesinlikle. 2018 de code geass'ı bitirdiğimden beridir yoğunluktan zaman buldukça izlediğim ve bu süreçte code geass ile beraber steins;gate, fullmetal alchemist brotherhood, monster, berserk, yugioh 5d's gibi çok sevdiğim animeler izledim, bir yandan da zaman darlığından kısa bölümlü ama hikayesi hoşuma giden de çok anime izledim tabii. kesinlikle japonların çok ayrı bir hayal dünyası var ve bu yaratılan dünyalar beni gerçekten içine çekiyor, sanırım boş zamanda bilgisayar oyunlarının ve filmlerin yanında en büyük aktivitem diyebilirim. eskiden bu şekil yabancı dizi izlerdim, artık eskisi kadar açmasa da arada izlerim yine ama animeler bir başka benim adıma şimdilik. tabii 2018den beridir izliyorum ve her zamanda vakit ayıramıyorum, o açıdan da arşivim, izlediklerim boyuna geniş diyemem yine de fakat zaman geçtikçe o da olacaktır diye düşünüyorum.