tr.m.wikipedia.org/... şöyle bir ağacın meyvesinin çekirdeklerinin kavrulup öğütülüp su ile buluşturulup pişirilip fincanlarımıza doldurulması suretiyle içilen içecek.
Yalnız yaşayan insanların vazgeçilmezi, ev arkadaşı. Yorgun geçen gününün ödülü. Zaman zaman dert taşı, zaman zaman iyi gün arkadaşı.
Lakin bana hep bir yabancı gelmiştir kahve. Böyle bir avrupalı, nasıl desem bir öteki gibi sanki. Baksan yemen'den çıkıp gelmiştir aslında en kaliteli çeşitlerinden biri. Ama yine de marjinal olmaktan kurtulamıştır benim nezdimde.
İsminin başında Türk sıfatı olanı hariç tutuyorum tabi bu yabancılıktan. E malum, Türk'üz sonuçta. Hemşehricilik genlerimizde var. Akşam yemeğinden sonra küçük bir fincana doldurulmuş köpüklü bir türk kahvesi gibisi yoktur çoğu zaman. Hele bir de sevenlerinize siz yapmışsanız ve köpüğü de fincanın üzerine kapak gibi yaymışsanız o akşamın süperkahramanı sizsiniz kanaatimce. Şekerle arası pek yoktur Türk kahvesinin. Tadı acı olsa da lezzeti şekerden tatlıdır çünkü zaten kendisinin. Öyle ki atasözlerimize bile konu olmuştur bu özelliği ile;
"Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır"