izlanda’nın nüfusunun neredeyse yarısı elf’lere inanıyormuş. bu sayede de elf’lerin kendilerine ait bir parkları ve kasabaları bile varmış. ama tabii farklı bir boyutta yaşadıkları için izlanda’ya gideyim, iki lafın belini bükelim birkaç elf’le diyemiyorsunuz. * ama elf’leri görebilen ve iletişim kurabilen insanlar varmış ve onlara elf fısıldayıcıları deniyormuş.
bu elf fısıldayıcıları özellikle de inşaatlarda çok faydalı oluyorlarmış çünkü elf’ler insan dünyasındaki inşaatlardan çok rahatsız olabiliyorlarmış. mesela Reykjavik yakınlarında yapılan bir yol, elf’lerin çok kutsal bir kilisesinin ortasından geçecekmiş. kilise dediğimde haçlı maçlı bir bina beklemeyin. elf fısıldayıcısı olmayanlar baktığında dev bir lav kayası görüyorlar. elf’ler elf fısıldayıcılarından yardım istemişler ve başvurular sayesinde belediye kiliseyi başka bir yere taşımış.
başka bir inşaat sırasında büyük aksilikler çıkınca, belediye bir elf fısıldayıcısı çağırmış. müzakereler gerçekleşmiş ve elf’ler inşaatın biraz değişiklikle devam etmesine izin vermişler. aksilikler o günden sonra kesilmiş.
özellikle inşaat işçileri elf’ler söz konusu olunca çok hassas davranıyorlarmış çünkü elf’leri kızdırırlarsa, inşaatlarda insanların başına çok kötü şeyler gelebiliyormuş. bazen de elf’lere inanan müteahhitler, inşaat başlamadan önce elf fısıldayıcılarını çağırıp, orada yaşayan elf’ler olmadığından emin olmak için bölgeyi teftiş ettiriyorlarmış.
yani uzun lafın kısası, izlanda’da herhangi bir inşaat yapmak için sadece belediyeden değil, elf’lerden de izin almak gerekiyor. yolunuz oralara düşerse eğer, elf kasabalarını ziyaret edip, elf fısıldayıcıları vasıtasıyla elf’lerle konuşabiliyormuşsunuz. *