1. Yaşar Güvenir, nda kanun sanatçısı olan Osman Güvenir'in oğlu. Osman Güvenir, daha önce doğan 5 erkek evladını kaybettiği için ''mesut yaşasın'' temennisiyle yeni doğan oğlunun adını Mesut Yaşar koyar. Küçük yaşlarından itibaren müziğe dikkatsiz kalamayan Güvenir; Batı müziği, caz ve alaturka türüne hâkimdir. Ankara Amerikan Kulubünde sahne almaya başlar.
    Üniversite eğitimine ise , bölümünde başlar. Aynı zamanda çeşitli yerlerde sahne almaya devam eder. Ağırlıklı olarak İngilizce ve Türkçe tangolar söyler.

    İstanbul'da radyoya verdiği iki konser ile âdeta bahtı açılır. İki plaklık bir anlaşma imzalar, Ankara Radyosunda yayınlar yapar ve ilk bestelerini yayımlar. İngilizce bestesi ; 1956 yılında sevdiğine kavuşamayan arkadaşının aşkı için kaleme alınmıştır. İtalyan sanatçı 'yı dünyaca ünlü bir sanatçıya dönüştüren bu beste, Mina tarafından usulsüzce okunduğu için davalık olurlar. Açılan davalar sonrası bestenin Güvenir'e ait olduğu hem Türkiye'de hem de Fransa'da tescillenir. Adı plağa eklenerek basılınca Avrupa'da azımsanamayacak bir şöhrete kavuşur.

    Bu tarihlerde Yaşar Güvenir âşık olur ve evlenir. Evliliğinden iki çocuk dünyaya gelir. Çeşitli yerlerde sahne aldıktan sonra Ankara'da ''Klüp Yaşar'' adında bir lokal açar. Hem mekânı işletir hem de sahne alır. Ancak işleri yolunda gitmez ve lokali kapatmak durumunda kalır.

    Bozulan işleri münasebetiyle eşiyle araları açılır. Ardından onu bir trafik kazasında kaybeder. Güvenir bu dönemde hayata küser ve kendini beste yapmaya adar. de işte bu dönemde kaleme aldığı bestelerinden biridir. Bu sözler ile haftalık yayımlanan bir derginin yarışmasına katılır ve yaklaşık 16 bin parça arasından birinci seçilerek 1968 Altın Güfte ödülünü kazanır. Bu ödül ile Yaşar Güvenir âdeta yeniden doğar.

    Şarkı asıl ününe yorumuyla kavuşur. Plak satış rekorları kırar ve yer yerinden oynar. Güvenir, şarkısını kendisi de seslendirir. Gönül Yazar'ın yanında kendi yorumundan beklediğini alamaz. Bir yandan da değerli şarkılar yapmaya devam etmektedir. Ancak hak ettiği ilgiye ne yazık ki kavuşamamıştır. Kör talihi ona bir acı daha yaşatmak durumundadır. Genç yaşta kızını toprağa verir ve ile özdeşleşen bestesini kızı için kaleme alır.

    Hayatı elim acılarla geçen Güvenir, geçirdiği kalp ameliyatı sonrası sol tarafına inen felç ile sol kolunu kullanamaz. Bu durumu, beste yapmasına bir engel olarak görmez, değerli besteler yapmayı sürdürür. Ta ki 10 Ocak 1998 tarihine kadar... 69 yıllık ömründe tatmadığı acı kalmayan Güvenir 1998 yılında hayata gözlerini yumar. Geride değeri biçilmeyecek eserler ve hâlâ dillerden düşmeyen şarkılar bırakır.
    #189892 skandal | 5 yıl önce
    0müzisyen