ben hiç bir zaman duyar kasamıyorum. ne yapsam ne etsem beceremiyorum bi türlü. çünkü güncele karşı alerjim var. örneğin ben, güncelde herkesin dilinde olan bir televizyon dizisini, herkesin konuştuğu zaman izlemem. ne zaman insanlar unutur, sohbetleri biraz daha objektif bir hal almaya başlar, yavaştan unutulur ondan sonra bir izler bana uyuyorsa izlemeye devam ederim.
teknloji yüzünden aslında bir anlamda hepimiz sabit, belirlenmiş, kurgulanmış tepkileri sergileyen sürüler haline dönüyoruz farkında değiliz.
bence "duyar kasmak" aslında içgüdüsel olarak bir üst paragrafta bahsettiğim durumu fark edip bazı şeylerdeki tepkilerin anlamsız olduğunu vurgulamak için ortaya çıkmış bir deyim.
geçenlerde kendine mizahçı diyen birinin aleviler hakkında yaptığı bir espiri sonucu yaşanan sosyal medya kargaşası aslında buna güzel bir örnek.
kimi insanlar için bu espriyi yapan kişiye tepki göstermek "duyar kasmak" olarak nitelendirilirken, kimi insanlar için kişiye tepki göstermemek bazı insanlar için kutsal sayılan şeylere yapılan saldırıya göz yummak olarak değerlendirildi.
asıl işin garibi oluşan tepkilerden bunca zaman geçtikten sonra, tepkinin hangi tarafında olursa olsun neredeyse herkesin şu anda düşündüğünde o ilk tepkisinden emin olamaması. :)
ne kadar garip değil mi?
aslında konuya dönersek, "duyar kasmak" zamana toplumun bakışına, evrensel değerlere göre değişiklik gösterdiği gibi, aslında gözümüzden kaçtığı kadarıyla sürü psikoloji ile de etkileniyor ve değişiyor.
öyleyse yapılması gereken, kimseyi duyarlı veya duyarsız davrandığı için suçlamayalım, kendimiz de olabildiğince sürü psikolojisinden uzak kalıp, olayları daha sakin ve mantıklı değerlendirmeye çalışalım, o anda aklımıza gelme ihtimali az olan soruları soralım, farklı açılardan bakmaya çalışalım.
bi sürü şey yazmışım boş yazmışım gene. neyse eksilersiniz olur biter. sonuçta yazdıklarım başlıkla ilgili sanırım, silmezsiniz dimi. :)