en sahtekar meslektir. sürekli yalanlarla, insanların bilhassa çocukların algıları ile oynayarak gereksiz bir tüketime teşvik eder. statüyü sahip olmayla ilişkilendirerek insanları ahmaklaştırır.
bu yetmezmiş gibi bu sahtekarlığın ücreti satılan ürünün fiyatının üzerine eklenir. en adil düzende bile kullanım değerinin her zaman üzerindedir ticari değer, kabul! ama bunun içine bir de sahtekarlık masrafları eklenir...
inanılır gibi değil ama bunların bin bir yalan ve palyaçolukla kullanımına özendirdikleri ürünleri kullanan bir kitle vardır. en berbat örneğini sırf reklam için açılmış kanallarda görürürüz, ne idüğü belirsiz bir macun hem romatizmaya, hem kalp çarpıntısına iyi gelir hem de ''guvvet'' verir. zavallı halk bunların dediklerine gerçekten inanır.
bin bir derde deva sahtekarlığının sömürüsüdür bu versiyonu ve buna nasıl izin verilir aslında bilirim.
son olarak reklamcılık bu sistemde oyun kurucudur, en masum oluşumlar bile hayatta kalabilmek için finansman ihtiyacını reklamla karşılamak ister ve bu sahtekarlığın sözcülüğünü talep eder, başka çaresi yoktur.