Toplumca çok sevdiğimiz katletme uslullerini içeren kavram.
Linç, birden çok kişinin kendilerine göre suç olan bir eylemi gerçekleştiren kişiye uyguladıkları yargısız infazdır. Amaç suçlu addedilen kişiyi silik ve pasif hale getirmektir.
Eylemin kolektif olduğu ölçüde güçlü etki yaratacağı inancı, kötü hareket dahi olsa eylemcilerin dışında kalanlarca onay görmesi nedeni ile doğru hareket kanaati uyanır kitlede.
Linç kelime anlamı düşünüldüğünde fiziksel şiddeti çağrıştırsa da çoğunlukla sözlü yapılır. Kişi Kalabalığın koynunda anonimleşir ve yaptığı yanlış hareketin sorumluluğunun diğer bireyler arasında dağılacağının bilincindedir. Bu psikoloji kitlesel şiddet eylemine dahil olmayı kolaylaştırır. İşinde gücünde olan bir kişinin bile galeyana gelmesine neden olabilir. ismini hatırlayamadığım bir Sosyoloğun, bireysel bilincin kitle bilinci içinde kaybolduğunu, kitle bilincinin kişiliksiz, duygusal ve entelektüel açıdan zayıf olduğunu ifade eden sözlerini bir yerlerde okumuştum.
Topluluk içerisinde bireylerin muhakeme gücü geriler. Sağ duyuyu bir kenara bırakmak kontrolü sağlamaktan daha kolaydır. Kendilerince haksız gördükleri tutum/davranış karşısında haksızın yanında olduklarını gösterirken toplumsal şiddettin bir parçası olarak yanlış yaptıklarının farkına da varamazlar. En büyük Toplumsal tehlike ise Lincin yaşattığı dehşet karşısında vicdan sızlamasının hissedilmemesidir. Kitle psikolojisi, çoğunlukla insanların Yırtıcı hayvan sürüsü gibi hareket etmesine neden olur.
Maalesef artık Online sosyal ortamlarda da sık karşılaşır olduk. Kitle anonimliğinin üzerine eklenen internet anonimliği linç girişimini kolaylaştırır hale geldi. Sanal profillerle bu işin tetikçiliğini yapan çok sayıda da insan var maalesef!
Yapılan bu kitlesel eylemler ne maruz kalana ne de uygulanlara yarar sağlar. Sonuçta bir iyileşme durumu söz konusu değildir. Yanlış yanlışla kapatılamaz.