Ahlak yargılarını tekrar tekrar sorgulamama neden olan dizi ; karakter gelişimini çok iyi veriyor aynı zamanda sinematografik açıdanda çok sağlam; olayın içine sokuyor sizi ve bunu küçük oyunculuklarla yapıyor . Gelelim başrollerde Aaron Paul 'u NFS 'den bildiğim için Jesse karakteriyle bağdaştırmak zaman aldı...
Lisede kimya öğretmeni olan , ellili yaşlarına kadar rutin sıkıcı çevre baskısıyla yontulmuş ,kayınbiraderinin talşak muhabbetine aldığı , geçmişte kaçırdığı fırsatlarlar yüzünden pişmanlık yaşayan adamın kanser olduğunu öğrendikten sonra ailesini içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için ciddiyetini kavrayamadığı bir işe girmesi ve bunu ahlaki olarak sorgulamaya başlaması , sonrasında paçayı kurtarmak için cinayet işlemesi , kartel ortaklığı derken olayların çocuk cinayetine kadar gitmesi fakat karakterin hırs öfke ve intikam duygularına yenik düşerken bir yandanda normal aile hayatına devam etmeye çalışması , skyler ortospusunun Walter'dan yasa dışı işler çevirdiği için emzikli bebesini birakip kendisini taciz eden eski patronu Ted'in yanına çalışmaya gitmesi, üstüne para aklamasina yardım edip yatması bununlada yetinmeyip kocasının kelle koltukta kazandığı parayı kendini ve ted'i kurtarmak için hiç etmesi . (Abi illegal işlere girişeceksen ağlak kaşar bir kadınla evliyken yapmayacaksın bunu... yani Skyler'ın yerinde pablo'nun karısı Maria Victoria olsaydı muhtemelen imparatorluğu çoktan kurmuştu Walter yazık ....) tam bir trajedi .
Favori sahnelerim ;
Im the one who knocks Say my name Where is the money I did it for myself Bu sahne iç huzura eriştirdi beni .
jesse'nin akşam yemeğinde walter'ın aldatıldığını öğrenince verdiği tepki .
Mike'ın ölümü ; let me die in peace