seksenlerin, açıkçası 'pop gruplarından biri' deyip geçmekte zorlandığım, çok kaliteli işler yapmış bir grubu.
lise bitmişti bu adamlar uçuşa geçtiğinde, bunlar ve bunlar gibiler sebebiyle o güne kadarki 'metalci' imajımı modifiye ederek başlamak zorunda kalmıştım üniversiteye. dinleyecek çok, ama çok şey vardı, zaten başka işimiz de yoktu, kendini imaj uğruna tek müzik kalıbına sıkıştırıp limitlemek anlamsızdı. içinden geldiğin seksenlere de ihanetti. metal vardı, ama rock, senfonik rock, progressive rock, hatta pop rock, glam, hatta new wave, dark wave, ambient de vardı. bir de işte evet, bu adamlar vardı.
sakinlerdi, popüler olmak istiyoruuuz, popun biziii diye bağırmayan, klavyeyi tadında, duyguyu tavanda kullanan, müziği bilen adamlardı. ses ve enstrumanlarını veteran yılları formuna tahvil edişlerindeki ustalıkla, bunu ispatladılar da arkasından.
hiç eskimediler bende. 'stay on these roads', 'crying in the rain' (kendilerinin değildir, çok eskilerden bir cover'dır bu aslında, çok kimse bilmez nedense), 'summer moved on', süper popüler olmamış iyi şarkıları çok fazladır.