fenerbahçeli değilim ama böyle bir şey var, bunları incelemek isterim. bunlar bir şekilde işlerini yapan, denebilir ki mevcut kadrolarda işlerini belki en iyi yapanlardan olan, en azından biz fenerbahçeli olmayanlara öyle görünen (burada kilit hadise de bu zaten heralde) ama nedendir bilinmez bu adamların bir türlü beğenemediği adamlardır. ben burada üç tarih öncesi ismi yazacağım, isteyen fenerbahçeli veya başka takım taraftarı da güncellerini paylaşabilir.
bunların birincisi benim gözümde şenol çorlu'dur. zamanının büyük şenol'u. trabzon'dan gelen öbür şenol sonrası, bunları zamanın adlandırma usulünce 'büyük şenol' - 'küçük şenol' yapmışlardı [hatta bursa'dan da şenol ulusavaş gelince (bursalıların 'kara şimşek' dediği bu da) işler karışmış, 'bu ne olacak, ortanca mı' derken ona da 'şenol 3' demişlerdi.] şenol sağlam adamdı. sert şutları, orta sahadan kopup gelip patlattığı sağlam kafa şutları olurdu arada, ama fenerde oynadığı süre boyunca hep böyle bir burun kıvırılan adam oldu. çok isterdim beşiktaş'ta oynuyor olsun.
müjdat. müjdat yetkiner. fenerbahçe'nin, kelimenin tam anlamıyla süründüğü sezonların cengaveri. zannediyorum kulüp tarihinin de en çok forma giyeni. ama adamın yüzünde tipinde olmayınca, ah o karizma denen bok yok mu, o saçlarla, o tombiş yüzle olmuyor tabii. yoksa profesyonelliğinde hatası olmayan, işini yapan, pisliği fitne fücuru olmayan, düzgün bir adamdı. müjdat bütün kariyerini fenerbahçe'de tamamladı, kariyeri boyunca "lan bu adam yine mi oynayacak" denmemiş 1 sezon öncesi olmadı.
rüstü reçber. bir dolu kötü gol yemiş, ama kalede her zaman "burada bir kaleci var" hissi vermiş adamdı. hataları olurdu, ama bir yandan da en yerini dolduran, döneminin iyi isimlerinden biriydi. geniş bir duruşu, uzanışlarını çok beklenmedik yapan bir sakinliği vardı. ama istenmezdi işte.