nazi almanyası döneminde türkiye'de desteklenen komünizm karşıtı, milliyetçi camia işler tersine dönünce destek bulamaz. aksi gibi söylemler birden değişir. (bkz: almanlar yenilince yenilmiş sayılmak) sivri dilli münevver hüseyin nihal atsız'ın dönem başbakanı şükrü saraçoğlu'na şikayetlerle dolu mektuplar yazmasıyla başlayan gerginlikler mahkemede biter. şikayetler devlet kadrolarına komünistlerin doldurulduğu ve benzeri konular üzerinedir. Bizzat itham edilip, hakarete uğradığını düşünüp dava açanların içinde sabahattin ali, hasan ali yücel gibi isimler de vardır. duruşma salonu dolar taşar, dönemin milliyetçi gençleri tepkilerini dile getirir. şimdiki gibi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına, ifade özgürlüğüne saygı esas olduğu için ankara nümayişi denilen hadiseler yaşanır. (bkz: 3 mayıs türkçülük günü) neticede sıkıyönetim mahkemesinin sonradan yoksayacağı çeşitli cezalara hükmedilir. cumhuriyet tarihinin enteresan hadiselerinden biridir bana göre arkaplanına bakınca. adı geçen insanlar bile enteresan.
tanım: ikinci dünya savaşı civarında aydınlarımız ve münevverlerimizin; komünizm ve milliyetçilik ideolojilerinin kapıştığı enteresan dava.