dünyanın en çok konuştuğu ve en çok komplo teorisine konu olmuş olaydır. zibilyon tane teori ve efsanesi vardır. 8 temmuz 1947 yılında new mexico’nun roswell kasabasının yakınlarına gökten bir şey düşer. enkazın olduğu bölge abd hava kuvvetleri tarafından kordon altına alınır ve enkaz roswell’deki üsse götürülür.
roswell üssü sözcüsü önce düşen şeyin bir ufo olduğunu açıklar, gazeteler haber yapar ama hemen sonrasında ordu bu açıklamayı yalanlayarak bir meteoroloji balonu olduğunu söyler. ama bu arada söylentiler kulaktan kulağa yayılmıştır. görgü tanıkları asıl düşenin bir ufo olduğunu ve kazada uzaylılardan birinin öldüğünü, ikisinin de ordu tarafından götürüldüğünü dile getirirler. bazıları da ordunun kömürleşmiş üç uzaylı cesedi alıp götürdüğünü söyler. hatta uzaylıların boyu yaklaşık bir metre civarıymış.*
günler, aylar, hatta yıllar geçtikçe bir sürü görgü tanığı çıkar ortaya. mesela cenaze evinde çalışan bir adamın ifadesine göre, kazanın yaşandığı gün, roswell hastanesindeki hemşirelerden biri bir odadan ağlayarak çıkmış, ağzını bir bezle kapatıyormuş. hemşirenin adama anlattıklarına göre, uzaylıların otopsisi o odada yapılıyormuş ve kokusu dayanılmazmış. daha sonra da cesetleri üsteki bir yere taşımışlar ve otopsiye orada devam etmişler. ordu yıllar sonra yaptığı açıklamada cenaze evi çalışanının bu olayı, 1956’da düşen ve 11 askerin yanarak ölmesiyle sonuçlanan uçak kazasıyla karıştırdığını iddia etmiş.
bazı görgü tanıkları da, enkaz bölgesinde ince, yanmayan ve buruştuğunda eski hâlini alan metalik bir madde gördüklerini söylemişler. ordu bunun deneysel balonlarda kullanılan alüminyumlu polietilen balonların madde olduğunu açıklamış ancak komplo teorisyenleri o tür balonların 1948’den sonra ortaya çıktığını iddia etmişti.
tabii fısıltı gazetesi sayesinde roswell birden bire ufo görmek isteyen Amerikalılarla dolup taşmaya başlamış. müzeler, turlar, tişört, hatıra eşyası satan dükkânlar, restoranlar türemiş her yerde. new mexico’nun turizm başkenti hâline gelmiş. bunun üzerine ordu yıllar sonra açıklama yaparak, düşen şeyin kaza mankenlerini * taşıyan bir araç olduğunu, uçaktan düşen veya paraşütü bozulan askerlerin düşüşünü yavaşlatmak için deneyler yapıldığını açıklamış. ancak komplo teorisyenleri bu açıklamayı yemeyip, söz konusu mankenlerin 1954 yılında kullanılmaya başlandığını ortaya çıkarmış. kaldı ki en az 1.80 boyundaki cansız mankenleriyle, görgü tanıklarına göre 1 metre boyunda olan uzaylılarla karıştırmak biraz zor olsa gerek diye karşı atağa geçmişler. bunun üzerine ordu bir açıklama daha yaparak, biz aslında 47 yılından beri sscb’yi gizlice izlemek için deneyler yapıyorduk demiş.
ayrıca bir rivayete göre üssün halka ilişkiler subayı ölüm döşeğindeyken, düşenin gerçek bir ufo olduğunu ve amerika’nın bu sayede lazer, mikroçip, casus uçak, gece görüş gözlüğü, kurşun geçirmez malzemeleri icat ettiğini itiraf etmiş.
ilk başta dediğim gibi dünyanın en çok konuşulan komplo teorilerinden biridir. gerçekte olanları hiç öğrenir miyiz bilmiyorum. ancak yapılan son bir ankete göre Amerikalıların %80’inin devletin uzaylıların varlığıyla ilgili gerçekleri sakladığına inanıyormuş. yani gerçekleri açıklasalar bile inanmama gibi bir ihtimal var. * neyse, the truth is out there *