ben bu işten çok sıkılmaya başladım. yanlış anlamayın derdim evde kalmak değil. evde kalmak benim default halim zaten. derdim evde kalmayanlar. ben ve benim gibi bir sürü insan virüs yayılmasın, virüs kapmayayım diye evde otururken, umarsız bi sürü insan sokaklarda fink atarken, dip dibe balık tutarken teyzeler altın günlerine devam ederken*, gençler şuradaki gibi partilere akarken, virüs daha da yayılıyor ve bizim evde kal süremiz her seferinde sıfırlanıyormuş gibi geliyor. her hafta "önümüzdeki 2 hafta çok kritik" deniyor. ulan birkaç hafta götünüz yer görsün yahu. partiler, insanlar, altınlar, börekler çörekler, içkiler bir yere kaçmıyor. yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum. neyse, ben evde kal'maya devam ediyorum ama çok sinir oluyorum. yapılması gerekenler yapılmıyor, dandik sloganlarla ölüm-kalım meselesi bir şeyi idare etmeye çalışıyoruz. sorsanız süreç çok iyi yönetiliyor.