Kapitalizmin kadın pazarı başka bir şey değil. Birine kadın olduğu için ayrıcalık çekmek ile kadınlığını bil demek aynı şey aslında.
Kadınlara daha kibar daha yumuşak davranma kibarlıktır, beyefendiliktir, insanlıktır çünkü neticede onun hayatının daha zor olduğunu anlayabilirsin.
Ama diğer türlü kadın hakları savunmak için böyle bir ideolojiye gerek olduğunu düşünmüyorum. Bundan ziyade insan hakları olmalı. Ben olaylara cinsiyetsiz bakıyorum çünkü.
Trabzonda (atıyorum) her gün kocasından dayak yiyip ev işi yapan kadının elbette hakkını savunmak lazım ama istanbulda kadıköyde ekmek elden su gölden yaşayan ota boka duyar kasan, her cümleye her kelimeye alınan ilgi manyağı ve şımarık pelinsulara gram acımam hakkını da eğer gerçekten haklıysa savunurum.
Burda o trabzon emsali verdiğim kadının hakkını da insan hakkı olduğu için savunurum, birey olması için savunurum.
Ama mesela ben dayaklık çok insan olduğunu düşünüyorum içlerinde kadınlar da dahil. Şimdi ben kadın düşmanı mıyım? Hayır tabiki de. Nasıl yolda görünce bile uyuz olduğum ağzını burnunu patlatmak istediğim erkekler varsa bu şekilde düşündüğüm kadınlar da var.
Olaya objektif ve cinsiyetsiz bakmak lazım diye düşünüyorum. He tabi dayaklık kadın var diye de kadına dalmam durup dururken :) Ama erkek erkeğe dövüşürüm gerekirse.
Eğer feminizmdeki kadın vurgusu dikkat çekmek amaçlı ise ben feministim yoksa seksist bir yaklaşım ise benden uzak olsunlar. Hayatımda onların birçoğundan daha çok kadınları savunmuşumdur, onlarla sohbet muhabbet etmiş, kafalarını aydınlatmışımdır.
Laftan anlamayan kahve ayılarına, kekolara bile bu durumu anlatmaya çalışmışımdır. Ama bu feminist kesim öyle hayalperest ki cidden toplumun bu kesimine hitap edebileceğine inanıyor ve hala şaşırıyor nasıl oluyor bu cinayetler, tacizler, tecavüzler diye.
He bir de nerde piç şerefsiz var onun peşine takılıp sonra dayak yiyip bıçaklanınca ağlayan kesim var onların allah belasını versin zaten (kastım bile bile lades yapanlara yoksa herkes kimin psikopat çıkacağını anlayamayabilir)