Etkilerin %80 inin, etkenlerin %20 si tarafından gerçekleştirilmesi kuralıdır.
Bu ne demek?
Örneğin, bir iş yeriniz varsa gelirinizin %80 i, müşterilerinizin %20 sinden gelir. Bir şirkette en çok iş yapan çalışanların %20 si, işin %80 lik kısmını yapar. Yazılım ile uğraşıyorsanız, tüm problem listesinde en sık karşılaşılan problemlerin ilk %20 lik dilimini çözerseniz, problemlerin %80 ini çözersiniz. Bir şehirde trafik kazaları yaşanan yerler için en sık kaza yaşanan yerlerin %20 sini düzeltirseniz, trafik kazalarını %80 azaltırsınız. Bir sözlükte yazarların %20 si, girdilerin %80 ini yazar.
Başka bir deyişle, elinizde 100 birimlik kaynağınız varsa, sadece 20 birimini harcayarak isteklerinizin %80 ini karşılayabilirsiniz.
Bu bir doğa kuralı değildir, sadece tecrubeye dayalı bir gözlemdir. Bu oran 90-10 da olabilir, 80-30 da olabilir. Evet 80 - 30 , 90-20 gibi değerler olabilir, bu iki sayının toplamı 100 olmak zorunda değildir. ana fikir, dünyada eşit ve adil bir dağılımın nadiren yaşanmasıdır.
Bu gözlemi ilk kez Vilfredo Pareto isimli İtalyan ekonomist ve sosyolog şahıs yapmış. İtalyada arazilerin %80 lik bir kısmının nüfusun %20 sinde toplandığını görmüş. Joseph Juran isimli bir ekonomist ise, bu gözlemi ilk kez bir ilke olarak öneren kişi olmuş.
Belki de "neden hiç bir şey mükemmel değil" sorusunun cevabı budur. Şöyle düşünün, bir telefon geliştireceksiniz. mükemmel bir telefonu yapmak size 100 liraya mal olacak. Sonra da mükemmel telefonu 100 liraya satacaksınız. Ne oldu, kar yok. Ama şöyle yaparsanız, 20 lira masraf yapıp 80 liraya satabileceğiniz bir telefon geliştirirseniz, hem 60 lira kar edersiniz, hem de bir köşede 80 lira daha sermayeniz kalır.
Kişisel gelişim uzmanları da bu gözlemin ekmeğini çok yer.