kulzos'un kurucu ekibini oluşturan yazarlar. daha önce yazmakta olduğumuz meta sözlük aniden kapandığında birlikte benzer bir ortamda yazabilmek adına kulzos'u kurdular. şimdi anonim olduklarına göre belki kimler olduğuna dair liste de silinmiştir, kontrol etmedim. bir kısmının moderatör unvanı onursal bir unvan olarak durdu nicklerinin yanında. hayat gailesi iş güç derken sözlüğün varlığını bile unutmuş olanlar olabilir aralarında.
kulzos'da yazmanın moderasyon tarafından belirlenmiş bir takım kuralları var. ancak arayınca bulunuyor. kulzos.com/... neredeyse sözlük kurulduğundan bu yana burada yazdığım halde ben bile hepsini bilmiyorum.
içinde bulunduğumuz ortamı bu kurallar çerçevesinde yaşatmaya çalışıyorlar.
şimdi bu moderatörler de insan. gerçi biri üç çeyrek tanrıyım filan diyor ama kendini kandırıyor. bildiğin insan o da. hepsi hata da yapabilir, birine doğru görünen diğerine yanlış da gelebilir. çünkü her biri ayrı insan. hepimiz gibi yazar kimlikleriyle diğer yazarlarla tartışabilir çatışabilirler de. bunlar kaçınılmaz.
biz yazarlar nedense modların her zaman hazır ve nazır, her zaman adil, her soruna çözüm getirici olmalarını bekliyoruz. çatışmalarda arabulucu olmasını bekliyoruz. bunun sebebi kültürümüzdeki devlet baba kavramı. tırnak ucu kadar bir erkin olduğu yerde her şeyi bu erkten beklemek gibi bir tavrımız var. reelde devlet baba ile ilişkilerimiz sorunlu. yaklaşık 18 yıldır gitgide daha sorunlu hale gelen bir ilişkimiz var. evlatlarını koruyup kollayıp gözetip yaşamlarını kolaylaştıracak bir devlet baba yok artık. genel olarak adalet ve güven duygumuz zedelenmiş, örselenmiş.
farkında olmadan bütün bu eksikliklerimizi bir tür iktidar alanı gibi görünen moderasyona yansıtıyoruz. istiyoruz ki bari şuncacık yerde* eksikliğini duyduğumuz adalet duygusu tatmin edilsin. halbuki bunu temin etmesini beklediğimiz insanlar da bizimle aynı cehennemde yaşıyorlar. korkarım bir cehennem de biz yaşatıyoruz onlara. her birimiz tek onlar kocaman bir cephe gibi görünüyor. çünkü her birimiz kendi sorunumuzla meşgulüz. öbür tarafta ise liste uzun olmasına rağmen fiiliyatta üç beş kişiden ibaret moderasyon her birimizi memnun edecek çözümler bulmaya çalışıyor. çoğu zaman bulamıyor da. çünkü birimize uyan şey ötekine uymuyor.
bu arada sürekli yazar kaybediyoruz. gidenlerin büyük bir kısmı moderasyona duydukları memnuniyetsizlik yüzünden gittiler. kimi sessiz sedasız gitti, kimi arkasında sitem dolu satırlar bırakarak. giden dönüp arkasına bakmıyor ama kalanlar için üzücü bir durum bu kayıplar. moderatörlerin de oh bir kişi daha kaçırdık diye parti yaptıklarını sanmıyorum. sıradan bir yazar olarak ben üzülüyorsam sözlüğün kurucu ekibi benden daha fazla üzülüyordur muhtemelen.
gelinen noktada kulzos moderasyonu anonim hale geldi. moderatör olarak bildiğimiz kişilerin profillerinde yazar ibaresi kaldı yalnızca. anonim moderasyonu kaç kişi yürütecek, kaçı kulzos'a yalnızca yazar olarak devam edecek bilmiyoruz.
oradan oraya atladım konu dağıldı. ama uzun süredir kulzos atmosferini zehirleyen gerilim bu gelişmeyle hafifler belki diye bir umudum var. bu kadar kutuplaşmış bir ülkede biz ve onlar ikiliğinin bir günden ertesine çözülebileceğine pek inanmasam da umut dünyası bu dünya.
ha şimdi iktidar yalakası diyecek olan olursa. kulzos gelir getiren bir yer değil, o nedenle ihale de dağıtmıyor. biraz empati yapmaya çalıştım. biraz da içinde bulunduğumuz durumu aklım yettiği kadar değerlendirdim. o kadar.