1. ilkokul bile okumamışken adına sosyoloji ve edebiyat kürsüleri kurulması gereken yüce insandır. tam da nazım'ın şiirinde söylediği türk köylüsüdür aslında;

    topraktan öğrenip
    kitapsız bilendir,
    hoca nasreddin gibi ağlayan
    bayburtlu zihni gibi gülendir.
    ferhad'dır,
    kerem'dir,
    ve keloğlan'dır.
    yol görünür onun garip serine,
    analar, babalar umudu keser.
    kahbe felek ona eder oyunu.
    çarşambayı sel alır,
    bir yâr sever
    el alır,
    kanadı kırılır
    çöllerde kalır,
    ölmeden mezara koyarlar onu.
    o, "yunusu biçâredir,
    baştan ayağa yâredir,"
    ağu içer su yerine.
    fakat bir kerre bir derd anlayan düşmesin önlerine
    ve bir kerre vakterişip :
    "-gayrık, yeter!.."
    demesinler.
    ve bir kerre dediler mi:
    "israfil surunu urur
    mahlukat yerinden durur",
    toprağın nabzı başlar
    onun nabızlarında atmağa.
    ne kendi nefsini korur
    ne düşmanı kayırır,
    "dağları yırtıp ayırır,
    kayaları kesip yol eyler âbıhayat akıtmağa..."

    kendisinin sevdiğine yaktığı yar hoyrata tatlı kelam eyleme türküsünü keşke bu eril şiddetin en diplerini yaşadığımız zamanlarda bütün kadınlarımız kulağına küpe etse;

    yar hoyrata tatlı kelam eyleme
    hoyrat olan dil gıymatı bilemez
    kargayı bağına koyup eyleme
    karga olan gül gıymatı bilemez

    kerem gibi canın nara yakmayan
    mecnun gibi çilesini çekmeyen
    yar aşkına göz yaşları dökmeyen
    ağlamayan sel gıymatın bilemez

    gül cemalin kayıb edip aratma
    şu göynümün ışığını karartma
    zülüflerin yad ellere taratma
    kul olmayan tel gıymatın bilemez
    #161662 memosh usta | 5 yıl önce
    0müzisyen