haluk bilginer usta için izlemeye başlayıp breaking bad havası alıp, onun akmamasıyla paralel olarak sonunu gördüğüme mutlu olduğum ama sonu ile mutlu etmemiş puhutv dizisi.
'haluk bilginer en fazla bu kadar mükemmel olabilirdi heralde' diyerekten bir kaç övgü ve bir kaç yergi bırakayım; abi, konuya falan girmiyorum; tat kaçırmak istemem. cansu dere'den hoşlanmayan biri olarak nötr üstü seviyesine geldim. ilk bölümdeki pisuvar abiler** dizinin devamında hiç de o sahnede resmedildikleri gibi değildi, oyunculuklara lafım yok zaten genel olarak hiçbir oyunculuğa laf edbilecek hadde olduğumu sanmıyorum, alayı güzeldi.
dizide en merteesinde iki şey vardı gözümde, biri; haluk bilginer diğeri; tiratlar! evet abi, tiratlara bittim, bayıldım; ayıldım, öldüm; sonra dirildim. ben türk dizilerinin özenilip özenilmediğine tiratlara bakar anlıyorum. bu diziye de özenilmiş!
ama... sanıyorum ki sezondaki bölüm sayısı daha fazla tutulacaktı yahut diziye tek sezonda kalması niyetiyle başanmadı. çünkü dizi ilk 8 bölüm klasik türk dizileri sündürülmesiyle -2saat olup zamanı doldurmak isteyenlerden değil- akarken bir anda ne olduğu anlaşılmayan bir sıkıştırma haline bürünüyor. bu sıkıştırma mp3 formatı gibi ne yazıkki. sıkıştırırken konsantre hale getirmiyor bazı şeyleri eksilterek veya atlayarak sıkıştırıyor. dizinin son 4 bölümü 'ne oldu, neden oldu?' anlayamadan çok fazla soru işaretiyle bitiyor.