1. Devlet 1997 yılında demiş ki: bizim polisler trafik kurallarını uygulamaya yetemiyor. Ee! Biz bunlara ilave seçilmiş kişilerden teftişçi abiler belirleyelim, polisimin yetemediği yerde onlar devreye girsin. Bunların adı da fahri (onursal) trafik müfettişi olsun.

    Seçilmiş kişi dedik ya bu fahri abiler için de bazı kriterler getirmişler-yönetmelikle. İşte sicilleri akpak olacak, tc vatandaşı olacak, yüksek okul bitirecek, trafik cezası olmayacak falan filan...

    Bu kağıt üzerinde temiz kişiler - zihniyet önemsiz- valiliğe müfettiş olmak için başvursun, egm ve içişleri bakanlığı uygun görüşü ile başlasın devlete para kazandırmaya. Şimdi bunu söyleyince aklıma geldi de 1994'te tansu ekonomik krize neden olmuştu. Sarsıntıları 97'ye kadar sarkmış olmalı ki anap hükümeti kasaya para toplamanın bir yolu olarak görmüş olabilir. Tıpkı şimdi de olduğu gibi bu fahri abiler ota boka plaka üzerinden ceza yazmışlardır.

    Plaka üzerinden dedim ya evet bunlar sadece plakaya ceza yazabiliyor. Araç durdurma, ehliyet sorma gibi olayları yapamıyorlar. Plakaya yazdıkları cezalara da "gıyabımda düzenlenen trafik ceza tutanakları anayasanın 38. Maddesi suçun şahsiliği ilkesine aykırı" deyip itiraz edebiliyorsunuz - tabii aracın sürücüsü değilseniz.

    Her yerin kameralarla izlendiği teknoloji çağında bu arkadaşlara hala ne gerek varsa?
    #160060 esinti | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0unvan