true detective 'in ilk sezonu bittikten sonra keşfettiğim ve onun etkisiyle bünyeme ilaç gibi gelen ingiliz dizisi.
doctor who 'nun david tennant 'ının başrolde, ingiltere nin en berbat dedektifini oynadığı dizinin, en güzel taraflarından birisi de olayların geçtiği dorset 'in (www.visit-dorset.com/... inanılmaz doğası. sahnelerin bir parçası gibi ekranda beliren bu doğa harikası, dizinin dram ektisini yükselttiği gibi, hafiften kasvetli bir havada doğuruyor. sonuçta da elinizde müthiş dingin atmosferiyle, nefis bir dram oluyor.
amerikalılar her güzel diziye yaptıkları gibi, bunu da alıp uyarlamışlar, ancak başrolde gene david tennant ın oynadığı dizi ilk sezon sonunda düşük ratingler nedeniyle yayından kaldırılmış.
dizide karakter veya oyunculuk adına sırıtan kimse yok, herkes hakkını vererek oynuyor, olması gerektiği gibi. duygusal gelgitleri yaşıyorsunuz, üzülmeniz gereken karaktere üzülüyorsunuz, haksızlığa uğradığını düşündüğünüz karakterle birlikte sizde kızıyorsunuz, uyuz olmanız gereken karaktere, oyuncunun performansı eşliğinde uyuz oluyorsunuz. aksayan yönü yok dizinin bu yönde. karakterler tüm zayıflıklarıyla, insani yönleriyle karşınızda.
neredeyse hiç silah kullanılmayan ( doğrusu hatırlamıyorum da, belki de hiç kullanılmamış ), polisiyeden çok, karakterlerin polis olduğu güçlü bir drama dizisi aslında. merakınızı ayakta tutansa, elbetteki arka planda çözülmeyi bekleyen cinayet ve olay örgüsü.
müzik kullanımı açısından da, özellikle ikinci sezon çok başarılı.
bafta 'da da ödül manyağı olmuş bir dizi bu arada.
aksiyon ağırlıklı amerikan dizilerinden sıkılıp, karakter odaklı dram yönü güçlü bir dizi arıyorsanız, broadchurch 'e bir göz atın derim.