1. erkek kardeşi ile olan ilişkisi anne-oğul ilişkisinin en güzel ayrıntılarını içinde barındırabilen, tek başına çok büyük bir rol model olabilecekmiş gibi görünmemesine rağmen, arkasından büyümeye çalışan kardeşlerine karşı takındığı tavırlarıyla onlar için manevi bir heykel büyüklüğüne rahatlıkla erişebileceğini kendisinin de bildiği yakın.

    erkek kardeşi olan ablayı erkek kardeş gözünden biraz açıklamaya çalışan bir girdiye denk geldiğimi hatırlamıyorum. zaten aralarındaki garip bağın (abin gibi olsa yanında ana avrat küfredebilecek laçkalığa kolayca erişirsin; annen gibi olsa her şeyini anlatamazsın ama içten içe de onu çok seversin) farklı cinsiyetler olmanın getirdiği önemsizlikte pırıl pırıl parlayan zeka ayrıntılarını görmek de önemli. uzun süredir görmediği, burnunda tütmesine ramak kala telefonda hal hatır sorarken "yarın izmir'deyim, 1 gün kalıp dönücem, kesin görüşelim lake'ciğim" cevabını aldığı ablasına birkaç saat önce sıkı sıkı sarılmış bir erkek kardeşin gözünden abla kavramının çekirdek aile içindeki büyüklüğünü anlatmak isterim.

    - ebeveyn rolüne kolaylıkla bürünebiliyorken ve yerine göre bunu bir koz olarak kullanabilirken, yerine göre de sizi kurtarmak için bunu istemeden ama zorla yapabilir. koz yönü "sıçarım bacağına, hüngür hüngür ağlatarak ayrılmışsın kızdan. gidip özür dileyeceksin yoksa bizimkilere her şeyini anlatırım bak" kadar sert ve sade olabilirken, kurtarma yönünde "ne var lan çocuk yanlışlıkla çarptıysa sana, dürzü! hatasını anlayıp özür de dilemiş, görmüyon mu? daha ne istiyosan, gel de ben sana vereyim" kabadayılığına varabilecek kadar korumacı rolüne bürünebilir. şefkat-azarlama dengesini anneye göre daha yumuşak geçişlerle, babaya göre ise hissettirmeden kurabilir. erkek kardeşin, içgüdüsel olarak her zaman istediği "abi refleksi"ni abla üzerinden de gerçekleyebileceğini görmesini sağlar.

    - ikizlerinki kadar olmasa da, aralarında az yaş farkı olan abi-erkek kardeş arasındaki "leb demeden çorum kompozisyonu yazabilme" yetisini erkek kardeşe karşı cins üzerinden en sert haliyle gösterir. konuşmadan anlaşabilmenin bütün ilişkilerin temel direği olduğunu da, süresi uzadıkça içinden çıkılmaz bir sıkıntı kördüğümü halini alan ebeveyn konuşmalarından önce ona öğretir. erkek kardeşin, empati yeteneğini, karşı cinsin gözünden, onun aynı yaşlardaki berbat ergenlik sancılarının içindeki zümrüt değerindeki nefis ayrıntılarıyla kavramasını sağlar. nerede konuşup nerede susmak gerektiğini dahi bu empatinin içinde yoğurup, bu yoğrulmuş oyun hamurundan ideal sevgili yaratmaya olanak sağlar.

    - berbat esprilere uzun süreler gülüp içinde bulunulan ortamdan sadece kendisiyle birlikte uzaklaşmanın keyfini yaşatır. sadece gülmek de değil; hüzünlenmek, ağlamak, şaşırmak, korkmak, ürpermek, heyecanlanmak gibi geneli anlık tepkilerden oluşan duygu yumaklarını sadece kendisiyle birlikte yaşayan erkek kardeşin dünya'ya baktığı bir çift gözün bakış açısını genişletir. geçtiği yolları, yaşadığı hayat tecrübelerini, gördüğü yerleri, içinde insana sonsuzmuş gibi gelen uzunluklarda yaşadığı çıkmazları -o paylaşılan duygunun içinde yer almayla birlikte- erkek kardeşine geçer; karşı cinsin vücudunda yeniden ete kemiğe bürünmüş ruhunu hissettiği anda erkek kardeş için bir abladan öteye geçer ve rol model olur.

    - erkek kardeş için sokakta her zaman koruyup kollanacak, ters ters bakanlara karşı aynı karşılık verilecek, götünü, memelerini, kukusunu göz hapsine almış dallamalara karşı bir an önce şovalye moduna geçilecek kişi olur ama kazın ayağı, özellikle pratikte böyle değildir. erkek kardeşe ortaokul yaşlarında ortam öğreten, elinden tutup kendi çevresi içine sokan, arkadaşlarını arkadaşları, dostlarını dostları yapmış ablanın, kendi canı gibi önemsediği erkek kardeşinin maganda dallamalara karşı sovalyelik yapmasına müsaade etmemesi, erkek kardeşte toplumsal kurallara bakış noktasında kırılma yaratır. "bacıma laf eden mi var" gazına sahip her erkek kardeşin yaptığı "koruma duygusunun bokunu çıkartmak" abla için "ablana mı güvenmiyon sen lan yoksa, minimal cendere?" güvensizliğinin içine atılmış, illa ki eriyecek bir küp şekerden farksız olacaktır. erkek kardeşin önce ablaya güvenmesi, ardından abla için canını verme noktasında içinde fokurdayan mangal yürekliyi geri plana atması ve son olarak da ablanın kendisine öğrettiklerini pratiğe dökmesi gerek. "göt benim götüm, hayatım boyunca da üzerine oturdum. senin korumana muhtaç değilim" tepkisiyle koruma duygusuna format atması gerektiğini en berbat yolla öğrenmiş erkek kardeşin karşı cinsin fedailiğine soyunmadan önce, karşısındakinin de kendi fedailiğine soyunma ihtimaline saygı duyma zorululuğu olduğunu kavraması ne kadar erken yaşta cereyan ederse, o kadar iyi.

    - kadın goy goylarının en boktan yönlerini de, duygusal şah damarlarını da küçük yaşta öğretendir. eskinin ısıtılarak yapıştırılan ağdalarıyla neler yaptığını gözlemlemenize izin vererek kadınların ağda mevzusunun erkeklerin ağzına sakız olabilecek kadar lay lay lom ve rahat bir angarya olmadığını anlamayı sağlar. sevdiceğe hediye alınacaksa fikri ilk alınması gereken de odur; kalbi kırılmış anneyi toparlamak için ortaya atılmasını sağladığı erkek kardeşine akıl veren de odur. baba ile anne arasındaki erkek çocuk bağının yapıştırıcısı olma görevini küçük yaşlardan beri istemeye istemeye üstlendiğinden dolayı, erkek kardeşin de ebeveynsel mevzularda kendisi gibi gözü açık olmasını ister. hiçbir zaman kendisi kadar arabulucu olamayacak olsa da, en azından arkadaşlarının sürtüşmelerinde her zaman tampon görevi yapmayı deneyen erkek kardeşin abladan aldığı en önemli karakter şekillendirici sağduyu parçasının bu olduğunu düşünüyorum.

    biraz daha yazmak istiyorum ama yarın işe kalkmak için yatmam gerek. ablası olan erkek kardeş, doğuştan kendisine bahşedilmiş olan "erken olgunlaşmak için müsait toplumsal ortam"ın değerini bildikten sonra, abla olarak gördüğü nefis şeyin yer yer abi de, anne de, baba da, en sevilen dayı da, en yakın arkadaş da olabildiğini rahatlıkla deneyimleyebilir. şekil değiştirse de, o bağ hep orda kalacaktır. abla-erkek kardeş bağının sağlamlığı karşısında şaşırdıkça yaşlanır, yaşlandıkça ablasını daha çok sevmeye çalışır. ablasıyla arası yukarıda yazdıklarımla örtüşecek derecede iyi olan erkek kardeşlerin dayı olduktan sonraki hayatlarının sorumluluk üzerine sorumluluk şeklinde ilerlemesi de, erkek kardeşin gözünden bakıldığında ablanın ne denli rol model olduğuyla doğrudan ilgili bence.
    #158045 lake of the hell | 6 yıl önce
    0yakınlık derecesi