Bazen bir koku, bazen şarkı, rüya, belki bir çiçek, kuş cıvıltısı ile hatırladığımız geçmişimize ait yaşanmışlıklar.
Akla geldiğinde iç karartan, kat kat hüzünlendirip boğazında düğümlenmesine neden olanları bu isimle anmayı haksızlık onlarak görüyorum. Gölgede kalması gereken kara zaman desek olmaz mı? Hem zaten beynimizde kendini korumaya aldığından olsa gerek çoğunu silik silik hatırlıyor veya hiç hatırlamıyoruz. Ne kadar zor olsa da doğru seçimlerle Saygıdeğerleri biriktirelim. Çünkü Kişiliğimizin inşasında önemli rol alıyorlar.
Anılar yorumcusu Psikolog-psikoterapist Estrade 20 yıldan fazla zamandır hafıza üzerine çalışıyormuş. Dediğine göre hatıralarımız kişiliğimizin silinmez bir parçası, kişisel imzamız ve varlığımızın başka birine ait olmadığının ispatı.
Anıları iyi okumak gerekiyormuş. Çünkü hayatımıza yön verecek kadar güçlüler. Estrade, hayatta seçim hakkı olmadığını düşünen kadın bir danışanının anılarını dinlerken, çocukken annesi tarafından zorla kampa gönderildiğini öğrenmiş.
Öyle görünüyor ki anılarımız psikolojik durumumuzun basınç ölçeri.