seneler sonra geriye baktığımda buruk hissettiğim her hatıra, hakkını veremediğim güzelliklere dair. kaçırdıklarım değil, hatalarım değil, ummadık belalara yol açanlar değil. hakkını veremediklerim.
kıçımı kaldıramadığım için düzgün giyinmeden gittiğim yemekler. internet, oyun yüzünden kısa kestiğim muhabbetler. uykuya yatırdığım kamplar, kantin masalarında piç ettiğim güzel havalar, yarım gönül kovaladığım işler, "gerilmeyeyim" diye söyleyemediklerim, yüzleşemediklerim.
Kardeşimle daha çok oynamak, o kızı daha iyi biryerlere götürmek, daha erken kalkıp daha fazla kahvaltı hazırlamak, daha az ama iyi içmek...
Ne diyeceğim biliyor musunuz? kaliteli yaşayın. ne sevdiğinizi iyi düşünün, rastgele, denk geldiği gibi bitmesin. belki kendiliğinden başlasın ama özenle bitsin. özellikle: sevdiklerinize her zaman ViP muamelesi yapın. patronunuza, hocanıza, beş para etmez tiplere göstereceğiniz, bir sene sonra zerre değeri kalmayacak özeninin mislini onlara gösterin.
şu an, geleceğin geçmişi. tüm geçmişler geçip gitmiş değil.