cinsellik, milyonlarca yıldır yaşadığımız (bkz: hominization) süreci ile iç içedir. bu yüzden organlarımızın ve davranışlarımızın çoğu, bu evrime ayak uydurarak gelişmiştir. insanın evrimsel süreci içindeki en önemli zaferiyle birlikte (bkz: homo erectus)(bkz: bipedalizm) vücudun geri kalanı da buna uyum sağlamak zorunda kaldı. kaçınılmaz fizyolojik değişimlerle birlikte kadın orgazmı da etkilendi. bunun sonucu olarak evrimsel süreç içerisinde hiçbir dişi, orgazmları insan kadar yoğun hissetmemiştir.
erkekler için orgazm, soylarını devam ettirmelerini sağlayan mekanizmanın bir sonucu; devamlı cinsel birliktelikler aramak için sahip oldukları motivasyonun temeli olarak özetlenebilir. ancak; kadın orgazmı söz konusu olduğunda açıklamak daha zor olsa da bazı evrim teorileri, kadın orgazmının erkeklerin boşalmasını desteklemek ve döllenmeyi sağlamak için evrimleştiğini açıklamaktadır.
kadın orgazmı söz konusu olduğunda, şüphesiz, en önemli faktör klitoristir. doğanın bütün bilmecesi bir kadının klitorisinde saklıdır, çünkü yalnızca zevk almak için evrimleşen tek organdır. her primat türünün ihtiyaçlarına uyum sağlamış, her şekil, büyüklük ve fonksiyona sahip bir organdır.
primatların evrimi boyunca üreme davranışlarında meydana gelen diğer değişimler; cinsel hazda artış, klitorisdeki yapısal değişiklikler, çoklu orgazm ve erotizmin ortaya çıkışıdır. bu fizyolojik değişikliklerin birçoğu, toplumumuzun dayandığı sosyo-kültürel yapıları da biçimlendirmiştir: (bkz: monogami) kavramından, çoğu kültürün dayandığı ataerkil kavrama kadar...
