1. Edebi yanı da iyi olan bi şarkıcıdır.

    608

    senin için yalnız bıraktım kendimi
    neşterden bozma bir tahterevalli üzerindeyim de
    kimseyle oynamak istemiyorum sanki
    kimse yok karşımda
    buna rağmen yerde karşımdaki oturak
    evet yerde. hem boş hem yerde
    havada olan benim havada asılı olan
    ben varsam bir ağırlığım da olmalıydı halbuki benim
    yanlış mı

    eksik buluyor musun hiç göremediğin yerlerini
    buluyorum ben
    “nasılsın” diyorlar mesela
    “iyidir” diyorum “ne olsun, aynı”
    sonra diyorum ki kendime
    “ben istenmiyor olmakla ilgiliyim”

    bi kaç bir şey var hiç unutmuyorum
    bi kere karşılaştık ya hatırlıyor musun ne kadar güzeldi
    eski sevgililer neden arkadaş olamasın tadındaydı gerçi ama güzeldi
    sen çok güzeldin
    geceydi, evine kadar yürüdük
    yoruldun çok
    hafif kızardı yanakların
    azıcık alkollüydün
    özlemiş gibiydin üstelik beni
    çok konuşmadın
    bi kaç bir şey anlattın ki önemsemiyordun anlattıklarını
    ama gözlerin parlıyordu, anlatabiliyor olmayı sevmiş gibiydin
    “nasılsın” dedin sonra birden
    gerçekten “nasılsın” diyordun
    “iyidir” dedim ben
    “ne olsun, aynı” demedim
    çok mutluydum çünkü
    utanmasam ağlayacaktım

    o kadar yakın mıydı senin evin çok çabuk varmadık mı
    çok mu hızlı yürüdük ki ben mi hızlı yürüttüm seni
    ve sen o apartmana ne zaman girdin de ne zaman söndü o ışık
    sonra ben dedim ki kendime
    “ben istenmiyor olmakla ilgiliyim”
    utanmadım ağladım

    nasılsın su. mutlu musun
    büyüksün benden farkında mısın
    havada olan benim havada asılı olan
    artık debelenmiyorum ayna önünde iyi göründüğüm bi açı yakalayana kadar
    kabullendim bile sayılır çirkinliğimi
    temizlemiyorum odamı
    heyecanla uyanmıyorum
    “nasılsın” diyorlar mesela
    “iyidir” diyorum
    “ne olsun aynı”

    senin için yalnız bıraktım kendimi
    fedakar aşık tadında değil yada aklanmaya çalışan yahuda tadında
    öyle bıraktım işte elimde olmadan
    hiçbir şey talep etmeden bıraktım
    hatta bir ölü nasıl aklayamazsa kendisini
    öyle

    bi kaç bir şey var hiç unutmuyorum dedim ya
    terminalleri de unutmuyorum
    sen giderken daha soğuk olurdu terminaller
    ağlardın bazen, ben ağlamazdım
    bir mecburiyeti çoktan kabullenmiş hatta o mecburiyete alışmış gibi susardım
    güçlü biri gibi susardım ki
    yemin ederim kimsenin yanında senin yanında hissettiğim kadar güçsüz hissetmezdim kendimi
    (bilmiyorum güçsüz mü doğru kelime aciz mi)
    bu her zaman böyleydi
    en çok terminallerde böyleyi bu
    kıskançlık krizi oldu sonra böyleydi bu dediğimin adı
    yemin ederim olsun istemedim ben kendi kendine oldu
    depresyon oldu sonra
    oldu işte bir şeyler
    neticede ben unutmuyorum terminalleri ki
    ne zaman gitsem o terminallere (sadece gitmek zorunda olduğum zamanlarda gidiyorum)
    çatlaklar görüyorum yerlerde
    büyük bir hüzün görüyorum o çatlaklardan havaya karışan
    neden kimse görmüyor bunu da bir ben görüyorum

    bir mecburiyeti çoktan kabullenmiş hatta o mecburiyete alışmış gibi
    yalnız bıraktım kendimi senin için
    sıfır altı gün sıfır sekiz gece sustum önce
    sonra “iyidir” dedim “ne olsun aynı”
    ve bakıp aynada gittikçe çirkinleşen yüzüme
    “ben” dedim “ben istenmiyor olmakla ilgiliyim”
    ve su;
    alıştım ben
    alıştım...

    hatta evrenin bütün yalnızlıklarını üstüme alındım.
    #153266 bulamadimbirnick | 6 yıl önce (  6 yıl önce)
    0şarkıcı