ev yapımı olanları (endüstriyel üretime tabii olanları değil. evet, şirince'dekiler bile değil bahsettiğim) sirke ile tuz ruhu arasında bir tada sahip olan, eş dost önerdi diye içilmemesi gereken içki.
ailesinin aydın'da bağları bulunan, hemen hemen her gün alkol ihtiva eden sıvılar tüketmeyi seven bir arkadaşım babasının şarap yapmaya başladığını, tadının ve içiminin nefis olduğunu ballandıra ballandıra anlattı. "e olm, getir biraz o zaman da tadak" dedim. geçen hafta emaneti, tanışmamıza vesile olan mekana bıraktığını yazmış bana. mekana dün yolum düştü, 5 litrelik su petindeki oldukça koyu renkli sıvıyı getirdim eve, dün de içtim. hayatımda şu ana kadar belki de yüzlerce köpek öldüren içmişimdir. dün geceki kadar sirkeleşmiş bir tada sahip olanını daha önce içmediğimden eminim.
bu kadar gömdüğüme bakmayın siz, sodayla falan bi' şekilde içiliyor. zaten alkolle arası iyi olan, düzenli alkol tüketimine sahip insan kolay kolay "ben bunu içmem" demez; içemeyeceği bi' şey olduğunda da -soda örneğindeki gibi- katalizörler bulur ve gene içer. bir süre içtikten sonra şunu fark ettim: aslında üzüm sirkeleşmemişti, sadece cinsi boktandı. yani, merlot seven birinin öküzgözü, boğazkere, çalkarası ya da bornova misketi içerken ağzında oluşan o buruk tat, dün de bende olmuştu. gene de, dünü tekrar yaşasam, eve geldiğimde şaraba sarılır mıyım; sanmıyorum.
ev yapımı olarak içilebilecek bir şey değil bence. bi' kere, yapıldığı üzüm cinsinin bakımlı bağlardan geliyor olması lazım. bu aydınlı arkadaş örneğimdeki üzümler büyük ihtimal trakya ilkeren denilen, küçük taneli, çok yüksek asit oranına sahip, tane tane yerken bile midenizi ekşitebilecek bir cins. bunun sarı hali de, razaki ya da razakı diye bilinen, taneleri büyük ve uzun olanı. ikisi de kolay kolay meyve olarak satılabilen üzümler değil. illa ki bir şeye dönüştürüp öyle ellerinden çıkartabiliyor demek ki çiftçiler. benim arkadaşın babasıgil de, keyfine değil, zorunlu olduğu için şarap yapıp el altından satarak elindeki üzümleri böyle paraya çevirmiş diye düşündüm.
içimi hafif ve biraz tatlı, fiyatı da cep yakmayan şarap içmek istiyorsanız, ev yapımı olanlardan uzak durun bence. merlot'dan şaşmamak en garantili yöntem. migroslarda sık sık satılan kilim marka nefis şarabı da "köpek öldürendir bu yaae" demeden gönül rahatlığıyla deneyin.