1. modern liberalizmin doğduğu geliştiği yerin İngiltere olmasında benim kanaatimce yönetici elit ile halkın farklı kökenden gelmesi bir hayli etkili olmuştur. Roma'nın Britanya'dan çekilmesinden beri bu bölgeyi yöneten asillerle, halk çoğunlukla farklı kültürlerden gelmiştir. Ango-Sakson göçleri sırasında asiller bu Cermen savaşçılarken, yerel Briton onların tebaalarını oluşturmuştur. Zamanla Sakson kültürü zamanla bu Kelt tebaayı asimile etmiştir, bu arada Saksonlar da Britonlar gibi Hristiyanlaşmış böylelikle yeni bir Britanya kültürü yaratılmıştır. Bu yeni kültür ilk olarak Danimarkalı Vikinglerce sonrasında Fransa'ya yerleşmiş Vikinglerin yönettiği feodal Normandiya düklüğünce boyunduruk altına alınmıştır.

    Yabancı asillerin boyunduruğu altında İngiliz halkının ve ironik bir şekilde Anglo-Norman asillerinin, yönetimde temsil edilmenin önemini, devlet yani mutlak güç ve tebaa arasında ilişkiyi, Kral John gibi tiranların bu temsil haklarını nasıl elinden alabileceklerini öğretmiş ve bu ivmeyle libaralizme giden yol açılmıştır.

    Bu aşamadan sonra Britanya'da ne despot mutlakiyetçi Fransız kralları, Rus çarları, ne faşist veya sosyalist diktatoryalar yer bulamamıştır. Avrupa'nın fanatizminden uzak kalarak Pax Britannica'yı emin adımlarla ilerlemişlerdir.

    Türklerin de eğer benzer refaha kavuşması arzulanıyorsa, bu devlet ile tebaa ilişkisini anlaması, ota boka vatan sağolsun demek yerine taleplerini iletmesi daha doğru olacaktır.

    Türkiye Cumhuriyeti maalesef kurulduğu tarihten bu yana ne siyasi ne ekonomik refahın olduğu bir dönem yaşamıştır ancak buna karşın halk ekonomik ve siyasi belirsizliğe rağmen halk kendi talepleri doğrultusunda ülkeyi şekillendirmek yerine mutlak gücün korkarak seslerini çıkarmamışlardır.
    #149314 diogenes | 6 yıl önce
    0düşünce akımı