erdoğan, tabanından beklediği veya umduğu desteği göremezse 23 haziran 2019 istanbul seçimini de iptal edip şu anki kayyum yönetsin diyebilir. muhtemel ve güçlü bir ihtimaldir. beklemediği bir tepki görüyor çünkü. ünlü camiası diye bilinen güruh (şu yalaka olanlardan bahsediyorum) neredeyse tamamı siyasi tercihlerini ilk defa dile getirdiler. onca şey olurken neredeydiniz diye de sorulması haklı bir sorudur. günü geldiğinde onu da tartışır eleştiririz. bu ihtimali güçlendirecek açıklamayı da sağ olsun yine erdoğan yaptı. iş adamlarına aba altından sopa göstermekle de kalmadı.
yapılması planlanan bu ikinci seçimi de kaybederlerse gülünç duruma düşmek bir yana yıllardır sergiledikleri baskı otoriterlikleri de sarsılmış olacak. bunu göze alabilir mi kestiremiyorum. tanıdığımız ve bizde yarattığı imajına göre değerlendirecek olursak erdoğan bunu göze alamaz, almaz.
o kadar çok dağınık ve birbirini tutmayan alakasız açıklamalar, davranışlar sergiliyorlar ki; insanın hepsini yalanlayacağı 'al güzel kardeşim doğrusu bu' diyebileceği enerjiyi bulamıyor inanın. öyle komplike davranıyorlar. söyledikleri yalanların külliyen olduklarını sağ olsunlar şüpheye yer bırakmadıkları için sadece gerçekten ama gerçekten gülünç duruma nasıl düşülür bunu anlatmaya çalışacağım bir iki cümleyle.
iktidara yakınlığıyla bilinen (güce göre parti değiştiren de diyorlar) gazeteci mehmet barlas'ın bu sabah yaptığı selahattin demirtaş keşke dışarıda olsaydı beyan yazısı artık bindirilmiş seçmen yetersizliği çaresizliğini gösteriyor. olası bir anlaşmayla veya vaadiyle kürtlerin oylarını alacaklarını düşünüyorlar. lakin bunu öyle bir yapıyorlar ki dubleks bahçeli ittifakına da gölge düşürmemek adına sadece kanacak kürtler kadar kuru bir vaatle geçiştiriyorlar. demirtaş'ın buradaki tutumu önemli olacak diyordum ki bunu da açıkça dile getirdi zaten.
başa baş giden seçimlerde iki adaya verilmeyen oyların baremi yaklaşık yüzde 1-2 iydi hatırlarsak. tkp, dps, sp gibi partiler aday göstermeyeceklerini binali yıldırım'a karşı ekrem imamoğlu'nu destekleyeceklerini açıkladılar. işçi partisinden ise hala ses yok. her seçimde iktidar olacağını sanıp bir avuç insana da bunu inandırma mücadelelerine saygıyla gülüyorum. neyse o ayrı bir konu. aday göstermeyen diğer partiler ve artık illallah eden cumhur ittifakı seçmenlerini de göz önüne alırsak yüzde 53-55 gibi bir yüzdeyle tekrar kazanması muhtemel imamoğlu'nun. gördüklerimiz sandığa yansırsa ciddi bir fark da olabilir tabi.
şimdi gelelim kıssadan hisseye; olur da böyle bir ihtimal vuku bulursa eyvah ki eyvah! imamoğlu'nun; 'bizden çatışma bekliyorlar ama biz kucaklaşacağız' söylemi yerini neye bırakır kestiremiyorum. insanların kaynayan kazanları sönmüş, aş yerine taş koyar olmuş bir türkiye... ülke bundan daha iyi istikrarlı bir şekilde istikrarsızlaştırılamazdı. eyvah çektiğim sıralarda aklımda tekel direnişi belirdi. umarım artık her şey çok güzel olur!