Diğer adıyla Estetik akım (aesthetic movement), temelleri fransada atılan, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında bir Avrupa fenomeni haline gelmiştir. Bilimsel düşüncenin egemenliğine ve orta sınıf toplumunun yararlı olmayan ya da ahlaki değerleri öğretmeyen sanata karşı ilgisizliği ya da düşmanlığına karşı, Fransız yazarlar, bir sanat eserinin insan ürünleri arasında en yüksek değer olduğu görüşünü geliştirdi, çünkü sanat kendi kendine yeterlidir ve kendi varlığının dışında hiçbir faydası veya ahlaki amacı yoktur.
Bu akıma göre, bir sanat eserinin amacı sadece kendi mükemmelliğinde var olmaktır; yani, form olarak güzel olmak ve kendi içinde bir değer olarak düşünülmektedir. Bu akımın mottosu ise; sanat için sanat olmuştur — "l'art pour l'art" — "art for art's sake". Akımın tarihsel kökleri, Alman filozof immanuel Kant'ın Critique of Judgment (1790) eserine göre, "saf" estetik deneyim, gerçekliğe veya yararın veya ahlakın "dış" uçlarına atıfta bulunmaksızın bir nesnenin "ilgisiz" bir tefekküründen oluşur.