son günlerde ABD'nin bir ülkenin ordusuna terör örgütü demesinin ardından bizleri meraklandıran konuya neymiş bakalım bu muhafızlar diyerek izninizle değiniyorum. tam adı 'sipah-i pasdaran-ı inkilab-ı islami' olan kurum, ayetullah Humeyni tarafından kurulmuş olup iran islam cumhuriyeti anayasasına göre bakanlar kurulu ve cumhurbaşkanlığı ile birlikte yürütme gücüne sahip bir yapılanmadır. iran silahlı kuvvetleri devrim muhafızları ve düzenli ordudan oluşmaktadır. komutanları dini lider tarafından atanan muhafızlar sadece ona bağlıdırlar. rejim ve devrim kurumlarını korumakla beraber devrim ideolojisini yaygınlaştırmak gibi bir amaçları da vardır. başta içişleri ve istihbarat örgütü savama olmak üzere çeşitli yapılar üzerinde etkilidirler. besiçler yani gönüllü birlikler de devrim muhafızları’na bağlıdır. özellikle iran-ırak savaşı’ndan sonra iyice güçlerini arttırdılar ve kara, hava, deniz kuvvetlerine sahip oldular. Iran'ın devlet yapısındaki boşluklar da muhafızların elini güçlendirmekte büyük bir etken. örneğin; bir anayasa mahkemesi var ve hemen yanında devrim mahkemesi ikiside aynı görevde fakat kararlarda anlaşmazlıklar ve kaideleri uygularken farklı yerlerden gelen talimatlar sonucu oluşan çarpık bir yargı sistemi mevcut. dışişleri bakanlığı dünya ile ilişki kurmaya çalışırken, “dış tebligat komitesi” mollalara bağlı bir kurum olarak durmaksızın dünyaya mesaj yollar. içişleri bakanlığı polis teşkilatıyla asayişi sağlamaya çalışırken, mollalara ve devrim muhafızları’na bağlı besicler de asayişe müdahale ederler. işte bu iki başlılık seçilmiş olana değil de atanan dini lidere bağlı olan kurumların kamusal alandaki üstünlüğüne sebebiyet verir.
