2017 yazı üsküdar’da bir nargile kafeciyle girdiğim tartışmadan galip çıkmamı sağlayan grup. Evimizin hemen arkasına açtılar bu kafeyi. Eskiden orada tatlı mı tatlı sessiz mi sessiz sakin mi sakin bir waffle dükkanı vardı. Ne zamanki onlar gitti bu pezevenkler geldi, evin içinde bangır bangır demet akalın çalmaya başladı, hem de her gün. Ben gittim konuştum kibarca, bir iki saat müzik normal ses seviyene indi. Ertesi gün, sonraki gün ve sonraki gün mütemadiyen aynı şekilde ses devam etti. Sonra ev arkadaşım gitti konuştu, yine kibarca. Noldu? Aynı şekilde devam. O ara sınav dönemim de geldi, zaten gerginim. Kafenin camıyla bizim arka camlar çok yakın zaten. Ses gelmesin diye sıcakta camları kapatıp oturuyorum yine geliyor. Açtım camı tartıştık, bu kısmı geçiyorum tatsız biraz. Fakat çözümü buldum. Açtım slayer’ı, koydum hoparlörü pencerenin önüne, sesi de açtım sonuna kadar, çıktım odadan. bir iki şarkı sonra döndüm, garson çocuk çıktı cama ‘abla nolur kapat şunu kızdıysan da başka bir şey aç’ diye. ‘Hayır, hak geçmeyecek. Mademki bu rahatsızlık çekilecek hep birlikte çekeceğiz. Siz ne zaman ki müziği kısarsınız ben de bunu kapatırım.’ Dedim. Demet akalın’ın sesi slayer’ı bastıramayınca orta yolu bulup bu sorunu da çözmüş olduk. Teşekkürler slayer.