ben gençliğim 90'lardaydı... hani cem yılmaz gorada der ya, cinsellik benim için ikinci planda diye... o lafın esprisini benim kuşağım bilir, yeniler değil. tamam biz de sevişmek isterdik de, cidden de ikinci planda olurdu. biz karşımızdaki insanla bir olmak isterdik.
o dönem bakirelik hala ve cidden bir konuydu. evlenmeyi düşündüğüm bir kız arkadaşım vardı... oralsız analsız da olsa, birlikte olmadan da olsa bildiğin seviştiğim... yatmadım mesela ben onunla. ayrılıp daha sonra biriyle çıkmaya başladı... sonrada evlenmişler vs. e şimdi düşünsene "bakireyim" demenin ne kadar anlam ifade edeceğini. bir bu değiştirdi bir çok şeyi kafamda. bir ikincisi de yıllar içinde şu şekilde görmeye başladım olayı: "benden önceki yaşamına dair kimseye yapabileceğim bir şey yok. ya o insanla birlikte olmak istersin, evlilik dahil... ya da istemez veya isteyemezsin" bir de bu bitirdi kafamda. ama kafamda bitirdi ve bu gözle baktığım için birlikteliğe/bakireliğe değil, ben bir çok erkek gibi o iç çatışmaları vs hiç yaşamadım.
iç çatışma yaşayan insan "önceden biri zikmiş" gözüyle, o seviyeden bakan insandır. bu şekilde bakarsan erkek olarak işin içinden çıkamazsın. çıktım sanırsın ama çoğu zaman içindeki çatışmayı bastırıyorsundur aslında.
o an, karşındaki o kadınla birlikte olmak istiyor musun? seviyor musun? (geçmişini unut... o an o insan var karşında, belki yeni tanıştın, belki çıkma teklif edeceksin belki evlilik) onsuz yapamam vs diyebildiğinde aklının ucuna bile gelmez insanın bakire mi değil mi vs.
baktığınız yeri değiştirin. yoksa iç çatışma yaşarsınız.
tanım: hele de otuzlu kırklı yaşlara geldiğinizde aklınızın ucundan bile geçmeyecek organdır.