1. yaklaşık 1 sene uzak kaldım evime. tam 365 gün uğramadım oturduğum mahalleye, istanbul'a. geri döndüğümde ise apartmanın karşısındaki 30 senelik ayakkabıcının kapattığını gördüm. taş çatlasa 10metrekarelik dükkanında yaptığı ayakkabıları satardı. yanındaki şarküteri almış o dükkanı da, büyütmüş işi. tam bizim apartmanın altında da nereden baksan 30 senelik bakkal dükkanı vardı, o dükkan da taş çatlasa 15 metrekare. o da kapatmış, butik bir fırın açılmış yerine, janjanlı; yerini tutmuyor ama o köhne bakkaliyenin. mahalle böyle. değişim var, o değişime alışması zor. hele ki her gün gördüğün yüzleri, konuştuğun esnafı bir daha göremeyecek olmaya alışması daha da zor. değişim bazen iyi ama konu insan ise; bence berbat bir durum insanın yokluğuna alışmak.

    sözlükte böyle benim için; belki de bir çoğumuz için. mesele girdilerin silinmesi değil. yeri elbet dolar bir şekilde. dolmasa da olur. önemli olan insan. giden yazarın yerini doldurmak kolay mı? sanmıyorum! hepimizin türlü türlü huyu var, suyu var. hepimiz farklıyız birbirimizden. girdilerin silinmesi etkilemiyor beni. zaten bu sözlüğün kuruluş amacı da bu değil. dedik ki biz bize olalım, mahalle olalım. o mahalledeki insanlar da göçüp gitmesin, bu değişim kötü; bu sözlüğün yola çıkış amacına uygun değil.

    kimse mükemmel değil, kimsenin yeri doldurulamaz da değil. ben giderim, yerime daha iyisi gelir; mutlaka. ama ne demiş şair, yaşanmışlıklar var ve bizi biz yapan da bu yaşanmışlıklar. girdileri unutulmak için silmeniz işe yaramaz. sizi unutturacak olan yokluğunuz, girdileriniz değil...

    kısacası girdilerin silinmesi konusunda moderasyonun tutumunu yanlış anladığınızı düşünüyorum. belki yazdıklarınız bu sözlükteki sizi siz yapandır ama kulzos için eninde sonunda istatistiktir. kulzos'u kulzos yapansa sizsiniz, girdileriniz değil.

    dip not: yukarıda yerime daha iyisi gelir dedim ama zor o, benden daha iyisini bulamazsınız. zirve nokta benim arkadaşlar, yanlış anlama olmasın.
    #128786 fly | 6 yıl önce
    1eylem