nasıl yazacağımı bilemedim o yüzden böyle bir başlık açtım, eğer anlatacaklarımı daha doğru tanımlayacak bir başlık olduğunu düşünüyorsanız değiştiriniz.
şimdi bir kişi düşünelim; bu kişi türkiyenin en çok ziyaret edilen sitelerinden birisi olan ekşisözlük veya bunun türevleri olan diğer başka sözlüklerde yazıyor olsun. neden en çok ziyaret edilen site olduğunu vurguladım, çünkü şunu anlatmak istiyorum tabi ki siteden siteye göre değişir ama bu sitelerde yazınca belirli bir görünebilirliğiniz oluyor. yanlış da bir örnek vermeyim ama öylesine açılmış bir blog olup da ayda 3-5 kişinin tıkladığı yerler değil.
şimdi kendimce kişi neden yazara değineyim, tabi ki bir çok sebebi olmakla beraber kişiyi yazmaya iten sebeplerin başında yazmayı sevmek, başkaları tarafından okunmak istemek, birikimlerini aktarmak, kendince ileriye yönelik anı bırakmak falan geliyor ilk aklıma. aslında dediğim gibi bunlar ve bunlara benzer benim aklıma dahi gelmeyecek birçok sebep yüzünden yazar insan.
şimdi ister kabul edelim ister etmeyelim, her insan yazdığının, paylaştığının beğenilmesini ister. yani her ne kadar eksilenmek benim umrumda değil, siz beğenmeseniz de olur falan da dense beğenilme isteğidir hepimizin bilinçaltındaki. mesela o yüzden "anın görüntüsü" başlığında hep güzel fotoğraflar vardır, yaw hiç mi kimse kötü bir ana denk gelmiyor, tabi ki geliyor ama beğenilmesi için güzel anının fotoğrafını paylaşıyor. ya da şöyle düşünün instagramda orada burada hiç çirkin bir fotoğraf gördünüz mü, hep gülen yüzler, hep şık, her daim mutlu, ohhh dünya orama minare burama...
neyse ki konuyu fazla dağıtmayayım, diyelim ki bir sözlüğe kaydoldunuz ve sonrasında başladınız yazmaya, kaliteli, kalitesiz, iyi, kötü, uzun, kısa bir süre girdi yazıyorsunuz. beğeniliyor, beğenilmiyor, favlanıyor hiç önemli değil, siz yazmaya devam ediyorsunuz. yani kendinizi yazmak için motive edecek bir şey buluyorsunuz ve yazıyorsunuz.
sonra bir gün bir şey oluyor ve sözlükte birisine, bir moderatöre, bir şeye kızıyorsunuz ve sözlük hesabını kapatmak, artık o ortamı terk etmek istiyorsunuz. işler orada sarpa sarıyor, ilk istek hemen "girdilerimi verin bana" oluyor. yaw aha girdilerin orada al istiyorsan, ver ne demek. kişi istiyor ki bilmem kaç tane girdiyi tek tek uğraşıp kopyalamasın birisi ona text dosyası olarak versin. o dalgayı atlatınca , ikinci istek "topluca sil özelliği olsun" oluyor. yaw çok istiyorsan gir tek tek sil. yok öyle olmasın tek tuşla uğraşmadan silinsin. sonra kişi başlıyor emek emek yazdıklarını siliyor.
işte benim anlamadığım nokta burası, bir insan neden girdilerini siler. zaten yazmaktaki amacımız birileri okusun diye değilmiydi. şimdi sen orada olmazsan başkaları, aaaa 11001 gitmiş buradan artık okumayalım girdiklerini mi diyecek. tamam anlayabiliyorum, örnek veriyorum, larden'e çok kızmışımdır, benim emek emek yazdığım yazılar larden'in olduğu yerde artık olsun istemiyorumdur ama olay sadece larden değil ki. yani larden, ahmet, mehmet artık her kime kızdıysan, senin yazılarını okuyacaklardan daha fazla değil sayısı. senin o yazdıklarını daha sonra okuyup, senin yazdıklarından feyzalıp, kendine bir şeyler katacak kişilerden daha mı önemli senin kızdığın kişi. ne güzel yazmışsın, sen kendince güzel bulmuşsun ki yazmışsın, gidiyorsun diye niye silersin ki. düşünsenize mağaralara bir şeyler yazan çizen eski medeniyetler bir şeylere kızıp onları silselerdi iyi mi olurdu.
neyse ki ben çok anlamlandıramıyorum, bir de zaten o kadar olağan hale geldi ki gidenin girdilerini silmesi, giderken silmeyenlere teşekkür eder olduk.