11 Sene önce üniversite hayatımın başladığı şehir. Anadolunun her yeri gibi ilginç bir şehir.
Merkezdeki tüm adres tarifleri (kim yapmışsa eline sağlık) Vazo isimli bir su havuzundan tarif ediliyor. Örn: abi vazoyu arkana al, önündeki cadde var ya onun solundan içeri gir ilerde görcen.
Haşhaşlı filan katmeri de eskinin eskisi ya da ilçelere giden servislerin kalktığı yolda, kız yurdunun hemen karşısında, dörtyol ağzında ufak bi yer var orda yiycen.
10 dakikalık yolu 45 dakikada giden minibüs hatlarıyla yolculuk yapılır. Minibüsler o kadar minibüstürler ki allahın hikmetiyle giderken kasislere denk gelirse şöyle bir duraksarlar.
Eski evler, sokaklar, kale muhteşemdir. bir fotoğraf dersimiz vardı, tam ara güler oluyodum ama hayat bana gülmedi.
Şehir halkı önyargılı. Nasıl giyiniyor ve konuşuyorsan ona göre muamele ediyorlar. Dostum burda yabancıları pek sevmeyiz tarzındalar.
Bak şindi bi geçmişli hikaye anlatayım. Ulaşım hem belediye otobüsleri hem özel minibüs hattıyla karşılanıyormuş. Sora kim demişse demiş otobüs hatlarını kaldırak, minibüsçüler belediyeye bilmem ne kadar para versin, kaydolsun, ulaşımı sadece minibüslerle yapak, onlar da zaten bilet yok parayla biniliyor kolaylık olur. O zamana kadar minibüsçü otobüsçü kavgası ayyuktayken, otobüsçüler saf dışı bırakılmış. Gel zaman git zaman demişler ki e bu minübüsçülerden biz para kazanamıyoz napçaz? Kütkart çıkaralım, istanbulun akbili gibi millet doldursun, öyle binsin minibüse, biz de kdv ve gelir vergisi almış olalım böylece sistemde kaçak olmaz. Neyse her minibüse bilmem ne kadara o kart okuyan aletten takmışlar ama halk sevmemiş. Git kart doldur bilmem ne. Minibüsçüler de çaktırmadan para almaya devam etmiş. Vergiciler suçüstü yapmışlar, bu kütkart olayı zorunluluk olmuş. Arkadaş gelişiyorsun işte, vergi ödesinler di mi? Yok. Halk isyan ediyor biz paraylan kolayca biniyoduk şindi kartta kontör yok diye binemiyoz minibüslere, işin yoksa git kart doldur filan. Sonra bi kaldırdılardı bu sistemi, yine paralıya döndüydü. Bi ara bi gideyim diye gittiğimde baktım ki geri gelmiş.
Tabii biz öğrenciler o kartı almak için 1,5 gün sırada bekledik.
Anadolunun çoğu yerinde olduğu gibi öğrenci sevmez halk. Daha doğrusu bazısı çok sever bazısı hiç sevmez. teyzeler filan ay yazık diye yardım etmeye çalışır ama bazısı da bütün günahların müsebbibi sizsiniz gibi davranır.
Esnafları tok esnaftır. İster al ister alma umurlarında değil. Hatta bazısı çok kabadır, kovan eden olur, taciz eden olur, kız keseyim filan ayağına kafe açanlar var. Yani hem şehrin ciddi ekonomisini öğrenci sağlar hem sevilmez filan.
Pabuç diye bir mekan vardı benim zamanımda orada kopuyordu millet, hiç gitmedim. Ama akşam 22:00'a kadar kopuyordular, sonrasında taksiden başka vasıta yok ve taksiler de her memleketimizde olduğu gibi bayaa taksi.
Herkes çok yavaştır, aceleleri yoktur. Çoğusu adres bilmez. Yani oralıdır ama bilmez. Navigasyonsuz ananızı ağlatırlar zamanında. Menderes bulvarı senin atatürk bulvarı benim yürü allah yürü yaparsınız.
Sevgi yolu diye bir yol vardır vazo'nun arkasında. En ünlü yeridir. mağazalar filan hep oradadır, istanbul'un istiklal'i gibi. Ama çok uzun değildir. Kenarlarında nefis ev yemekleri yapan lokantacılar vardır. Üzerinde çok güzel pide yapan bir pidecisi vardır. Sonunda çeyizlik eşya, düğün müğün şeyleri satan dükkanları vardır.
Üniversiteyi bitirdikten sonra dedim ki bir daha bir yere giderken eğer yolum kütahya'dan geçecekse, böyle etrafından dolanıp öyle gidicem. Yıllar sonra iş yüzünden ehliyet almam gerekti. Çıkardılar mı bi de yeni ehliyet zımbırtısı. Yok randevu filan. İstanbulda randevu mu bulunuz? Dedim kütahya'ya gideyim lan, hem negzel yolculuk yaparım, hem bi bakarım noğolmuş şehre diye. Aldım randevu, bindim şehirler arasına gittim. arkadaş ona sor yok, buna sor yok. navigasyonda gösterilen emniyet binası yok, taşınmış hem de başka ilçeye. İlçeye nası gidilecek ona sor bilmez buna sor bilmez. İlçelere giden otobüsleri başka yere almışlar filan. Sabah 6dan öğlen 13:00'a kadar buldum, bindim, gittim ilçeye. sor, gez, sor, gez saat oldu akşam 16:00. lan emniyeti kapatacaklar diye isyan ediyorum. Valiliğe para yatırıyorsun, o seni vergi dairesine gönderiyor, oraya para yatırıyorsun diyor ki bunu da valiliğe yatırman lazım, e ordaydım diyosun, yok yok sen git diyor, gidiyorsun filan. sonra emniyeti buluyosun. Gözünü sevdiğim nasıl halka güven, millete hizmet pırıl pırıl. Giriyosun içeri diyosun böyleyken böyle randevum var 17:30da ehliyet alıcam, aha evraklarım, aha dekontlarım, aha fişlerim. Diyor ki polis o işleri yapan polis bursa'da bi eğitime gitti yarın gelir herhalde sen de yarın gel bakalım. E adam yoksa niye randevu verdi sistem diyorsun, atıyım seni içeri dercesine bakıyor? Anasını avradını diyerek içinden yeniden merkeze dönecek şehirlerararsı otobüsü bulup merkeze dönüp, gece ordan binip istanbula geliyorsun. Ertesi gün şişli'den gidip ehliyetini alıyorsun.