sadece kadınlara özgüymüş gibi genel bir düşünce olsa da cinsiyeti olmayan ve en anlaşamadığım insan modelini açıklayan kelime grubu. zor durumda olan insanların içim sıkılsa bile uzun uzun derdini dinleme, sonra bunları kendi derdim gibi çözüme ulaştırmaya çalışma ve ne yazık ki uzunca bir süre kafama takma konusunda uzman bir insan olarak bu tarz insanlara içimden siz dert görmemişsiniz diyorum. gerçi hepimiz bazen öyle olabiliyoruz. çok kötü durumdaki insanları görünce "ya ben ne saçma sapan şeyleri kafama takıp, büyütmüşüm" diyebiliyoruz. tabii genelde bu tarz durumların etkisi kısa süreli oluyor. sonra unutuyoruz.
düşünsenize insanların çok ciddi sağlık sorunları olabiliyor ya da daha kötüsü öleceğini bile bile yaşayan insanlar var. tabii ki hepimiz öleceğimizi bile bile yaşıyoruz fakat anlatmak istediğimi anlamışsınızdır. ne bileyim insanlar en sevdikleri insanların ölümüne şahit olabiliyor. bir sürü ciddi şey var hayatta. bugün de öyle bir örnek gördüm ve beni çok etkiledi. yani sizin ergen ergen gönül işleri sorunlarınızdan, ailenize yaptığınız şımarıklıklardan (bakın sorun demedim. direkt şımarık şımarık davranıp, her şeye mızmızlanan insanlardan bahsediyorum) daha büyük sorunları olan ne insanlar var. bazen bu tip insanları çok pis bozasım geliyor.
mesela atıyorum sevdiğiniz insandan karşılık alamadınız da sevdiğiniz kız size abi mi dedi? :) belki de bu benim için iyi olandır, ileride çok daha iyi bir insanla karşılaşabilirim de. belki o insan size karşılık verseydi çok mutsuz olacaktınız, bir sürü sorun yaşayacaktınız, ne bileyim evlenecektiniz ve belki o kadın/erkek sizi aldatacaktı. o an kötü gibi görünen şey belki de sizin için iyi olandır. bunu nereden bilebilirsiniz ki? hiç. yine ekstrem durumları hariç tutuyorum çünkü her anne, baba bir değil bunun farkındayım fakat bazen çok düzgün ailelere sahip insanların sürekli sorun çıkarıp, her şeyi abarttığını görüyorum. hayatta her şey sizin istediğiniz gibi olmaz işte. biraz da uyumlu olmak gerekebilir. ya hiç ailenizi tanımadan yurtlarda büyüyen bir çocuk olup on sekizinizde yurttan gönderilen ve hayatla o yaşta mücadele etmek zorunda kalan bir çocuk olsaydınız? ne bileyim ailenizi büyük bir kazada kaybedip tek başınıza kalsaydınız. her şeyden şikayet etmek yerine arada biraz da şükretmeyi bilin.