... Dünyanın ölümünü gördüm, suyun toprağın En yakın dostlarımın birer birer Vakitsiz açan çiçeklerin, vakitli doğan çocukların Ölümünü gördüm, ama kimse İnandıramaz beni öldüğüne sevgilerin! Yaşam ki bir kum saatidir usulca akan Dolan sevgilerimizdir biz boşaldıkca Yaşımız biraz da sevgilerimizin akranıdır Vereceğimiz tek şey budur dünyaya.
Şu dağılgan yüreğimi, şu köpüklere imrenen Yüreğimi bir gün yollara atarsam Bir gün bir nehir yataklarına dolarsam, korkarım Suyumun çoğu senden yana akacak Bütün sözcüklere adını ekleyeceğim Güldeniz, Gülekmek, Gülyağmur, Gülsarap Gülaşk, Gülsiir, Gülahmet, Gülerhan Ey gül yaşamım, yitip giden düşlerim!
Gecelerdi, solgun - sessiz tüterdi yüzün Yatağımda bir kımıltıydın, dilimde türkü Uykusunda konuşurken sesini öptüğüm Varmak için beyninin kıvrak dağ yollarına Kokundu, bedenimi saran o ince buğu Esintisinde usul usul yürüdüğüm Ki değişmem yaseminlerle, portakal ağaçlarıyla..
Sanki bir kız yürürdü yollarda Evimin sokağına girer, paspasa ayaklarını silerdi Kapımı açardı gümüş bir anahtarla Sanki hep gelirdi, sevişirdik bazı, konuşurduk Tozlu kitapların yığıldığı odalarda Kalırdı duvarlarda gülüşünden bir tini Yatağımda bedeninden bir oyuk.
Benimse ellerim titrerdi, alnının aklığından Saçlarına saçlarına doğru titrerdi Şimdi kağıtların üstünde gidip gelen ellerim Titremiyor artık , yolunu biliyor şimdi Geceyarılarını çoktan geçti Bu şiir bitmeyince varolmayacak ellerim Ellerim uykusuz, ellerim geberesiye yalnız Süzülüp alçalıyor karanlığa doğru. ... (bkz: ahmet erhan )