little wing psikolojimi nasıl bozduysa karmaşık rüyalarıma konuk olan yazardır.
efendim baağzı yazarlar yüzünden kendisinin cinsiyetiyle ilgili ikileme çok düştüm. dün geceki rüyam da bununla ilgilidir.
rüyam şöyle başlıyor, little wing adlı yazar petra von kant ile aramı yapmaya çalışıyor. saçmalama diyorum, kadın o. ben lezbiyen değilim. yok yav diyor erkek o. ismi de osman. nasıl oldu bilemiyorum ikna oluyorum. kendisiynen uzun sohbetlerimiz oluyor sözlükte. ben kendisinden aşırı etkileniyorum. pendik’te buluşmaya karar veriyoruz. neden pendik? bilemiyorum. halbuki hiç romantik değil, neyse. kent cafe’de buluşma kararı alıyoruz(öyle bir cafenin varlığından emin değilim), erkenden gidiyorum ama nasıl heyecanlıyım. petracığım geliyor. geldi. kadın. kadın lan! olmaz diyorum. kıvanç diyorum. her şey yalan mıydı diyorum. “amaan gönüller bir olduktan sonra cinsiyetin ne önemi var” diyor bana. rüyada hatırladığım en net şey bu cümle. sonra ben yine ikna oluyorum. lezbiyen olmaya karar veriyorum. evet karar veriyorum hehe. tam elini tutacakken dönüp de bana demesin mi “ama ben evliyim”. daha lezbiyen olmamın ilk dakikasında kalbime kurşunu yiyorum. larden loughness’i arayıp ağlıyorum falan. sonra lardenciğim beni kokoreç yemeye götürüyor tabii o kısım çok da şey değil.
sonuç olarak olm ne biçim rüya lan bu? tşk little wing.