1. hicri takvim bid'attır. hz. ömer zamanında şekli verilmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. ayın hareketlerine dayanır, bu yüzden düzenli bir tekrar söz konusu değildir. zaman sürekli kayma gösterir. kötü bir referanstır, kullanılma sebebiyse ay'ın araplar için önemli olması, arap pağan inancında kutsal olmasıdır. yoksa güneşe göre takvim belirlemek, mevsimlerin, ekinoksların düzenli tekrarı sebebiyle çok daha mantıklı.

    gelelim müslümanın durumuna. takvim dediğiniz şey zamanı belirleme ve düzenleme aracıdır. bunun tekrar ettiği günde kutlama anma hatırlama vs yapmak sizin tercihiniz. dünyada miladi takvim kullanan ve kutlama yapan tek hristiyan olmayan kültür müslümanlar değil. neredeyse evrensel yılbaşı halini almıştır miladi yılbaşı.

    müslümanların hasssiyeti, ban göre alınganlığı ise tamamen medeniyet dayatma ile ilgili bir durum. adam neden bizim sembollerimize göre yaşanmıyor diyor. adama hicri takvim islam'la birlikte gökten inen bir şey değil arap kültürüne dayanıyor desen de nafile kalıyor. dinin kültürü, geleneği, evrenselliği domine ederek önde kendi hakimiyeti, arkada arap kültürü hakimiyeti kurmasını doğal ve normal karşılıyor. garip bir dünya biz ve onlar olarak ikiye ayrılıyor mantığı var. onlar da genelde hristiyanlar oluyor. ama mesela başka durumda hristiyan olan o ülkeler dinsiz ateis ülkeler oluyor. işine gelince hristiyanlık işine gelince ateistlik maskesi giyiyorlar. diğer yandan, dünyada hristiyanlar ve müslümanlar şeklinde bir bölünme de yok. o klasik ortadoğulu böbürlenmesi. çinliler, hindular, slav-anglo sakson çekişmesi, kapitalist-sosyalist ( bu kalmadı tabii ) doğu-batı, g8- gelişmekte olanlar bir dünya mücadele var ama benim müslüman kardeşime göre bütün oyun kendisi ve bütün dünyayı kapsayan hristiyanlar arasında. bu dediği ülkelerde de hristiyanlığın ahı gitmiş vahı kalmış.

    yani mesele sadece kültür hegamonyası kuramama sancısıdır. yoksa yılbaşı seküler kavramdır net olarak.
    #120775 passageoflord | 6 yıl önce
    0zümre