Teknik olarak henüz doktor değilim ama doktor sıfatıyla bulunduğum bir ortamda geçen ilginç bir diyalogu paylaşmak istiyorum. Ozamanlar Tıp 1'dim her heyecanlı tıp öğrencisi gibi ameliyathane ortamını merak ediyordum. Tıp kulüplerinden birinin vasıtasıyla bir plastik cerrahi ameliyatına girdim yani girdik 3 yakın arkadaş. Ameliyathane çok basık bir ortamdır girenler bilir. Personel + 3 kişi demek ciddi sıkışıklık demek hocalar da hiç sevmez fazladan adamları biz de pustuk köşeye izliyoruz hocayı. Saatler ilerledikçe bir hasta geldi diğeri gitti aramızda bir samimiyet oluştu hocayla. En son bir göz kapağı anomalili hasta geldi tek gözünün kapağı şişmiş iyice, opere edilmesi gerekiyor, hoca bakın şunu şöyle yapıyorum şuan bunu yapıyorum diye anlatıyor ama biz ne anlarız daha tıp 1 iz neyse dinliyoruz sözüm ona dikkatli bir şekilde ameliyat bitti götürdüler bu adamı bekleme bölümüne. Önce oraya ordan da odasına çıkarıyorlar servise yani. Aradan bir saat geçti geçmedi hoca dedi ki gidin hastanın gözünü kontrol edin görmesiyle alakalı bir sorun var mı. Yani olmaz da diyor yine de bindebir ihtimalle bir şey olmuştur opere göz siz bir bakın. Oooov biz nasıl seviniyoruz scrubslarla (hastanede giyilen tek renk elbiseler) servise çıkacağız havalı havalı. Çıktık ameliyathaneden asansöre bindik aynadan foto falan çekiyoruz öyle havaya girdik yani. Neyse bulduk hastanın odayı ağır çekimde yürüyorum polat alemdar misali arkamda mematiyle abdülhey:) Girdik odaya oda ağzına kadar hasta yakını dolu bize yol açtılar yürümeye devam hastanın başına geldik hastabakıcı var şaşkın şaşkın bakıyor ne oldu diye. Başladım ben konuşmaya:
mb: biz R. bey'in ameliyatında bulunan hocalarız (??? Hoca ? 19 yaşındasın lan daha ne hocası ?) Bir komplikasyon var mı diye kontrole geldik Hasta bakıcı: Tabii hocam hasta yirmi dakika önce uyandı mb: Bakalım ameliyat ettiğimiz gözde görme problemi var mıııı (sonunu da uzatıyorum aynen böyle) H.B: Açıyormuyuz sargıları hocam mb: (Haydaaa açacağız heralde dedim içimden döndüm arkadaşlara baktım o dik duruştan falan eser kalmamış bir anda hiç birşey bilmediğimizi hatırladık) Tabii açın lütfen ameliyatlı gözü (Gözlerin ikisi de aynı şekilde sargılı) H.B: Hangi gözü açayım sağ mı sol mu
Tam burada bittik işte, o kadar dinledik ameliyatı hiç dikkat etmedik hangi göz olduğuna
Arkadaş 1 ve arkadaş 2 aynı anda biri sağ göz diğeri sol göz şeklinde bağırdı
Hasta: Hocam Hakan hoca nerde o yapacaktı ameliyatımı mb: Hakan hoca yok !! (Ulan heyecandan ne diyeceğimi şaşırdım) Hasta: nasıl yok Arkadaş 1: yok işte kardeşim
Lan noluyo çıldırdık iki dakikada herkes bize bakıyo bunlar ne ayak gibi
H.B: Siz asistanmısınız hocam ben sizi daha önce görmedim mb: İki gözü de açalım (ve bir hooh çektim)
İki göz de açılır hasta iki gözüyle de görmemektedir biz korkmaya devam etmekteyizdir. Ve tıp fakültesine ilk geldiğimizde bize bir intörn abi tarafından öğretilen ne diyeceğimizi bilmediğimizde söylememiz gereken o meşhur replik ağzımdan çıkıverir
Hasta: Şimdi ne olacak peki göremiyorum ben mb: İlk 24 saat çok önemli
Hocanın yanına koşar adım gidilir durum arzedilir el pençe divan durulur hoca ehehehehe diye güler tabii göremez hemen, ilaçlı o göz gelir birazdan kendine der ve siz ne dediniz peki diye sorar
Arkadaş 2: ilk 24 saat durum kritik dedik hocam Hoca : Neeeey ne dediniz siz ulen yarına kalmaz taburcu o
Hakan hoca artık cidden yok geçen sordum ayrıldı dediler çok da severdim çok kafa adamdı selam olsun Prof dr. Hakan ağır'a