Keltlerde saygı duyulan bilgelik ağacı. Efsaneye göre bir nehrin başında yetisen fındık ağacının fındıklarını yiyen bilgeliği elde edermiş. Yine başka bir efsaneye göre fındık yemiş bir somonu yiyen de bilgelik kazanırmış. Somonun yediği her bir fındık tanesi ile birlikte bedeninde bir benek çıkarmış. Dolayısıyla bir somon ne kadar çok beneğe sahipse onu yiyen de o kadar çok bilge olurmuş. Suya düşüp de yenmeyen fındıklarsa birer ilham baloncuğuna dönüşürmüş. Fındığın bilgelik ve doğrulukla olan kadim ilişkisi onu krallığın da sembolü haline getirmiştir. Örneğin Fındığın ingilizcesi hazel, otorite ya da krallık anlamlarına gelen anglo-sakson bir kelimeden, irlandacası da benzer şekilde klan şefi anlamına gelen coll'dan gelir.
iskandinav mitolojisinde fındık, thor'a adanmıştır ve eski bir metinde fındıktan yapılma bir asadan otorite simgesi olarak bahsedilir. Cermen mitolojisinde de fındık, thor'un eşiti sayılabilecek donar'a adanmıştır.
Merkür'ün caduceus'u fındık dalındandır. Efsaneye gore insanlığa acıyan merkür ve apollo bu durumu düzeltmek için birbirlerine hediyeler verirler. mercury bir kaplumbağanın kabuğundan yaptığı lire karşılık apollo'dan aldığı fındıktan yapılma asa ile yeryüzüne iner. Bu asayla insanlara dokunup vahşi yönlerini baskılar, erdemli olmayı bahşeder. insanlara kelimelerle duygularını açıklamayı, vatan ve evlat sevgisini verip tanrılara hürmet etmeyi öğretir. Apollo da lirinin büyüsüyle insanların sanatsal yönünü özgür kılar.
Hristiyan folkloruna goreyse hz. Adem ve hz. Havva yasak meyveyi yiyip cenetten kovulduktan sonra yeryuzüne inerler lakin hicbir şeyleri yoktur. Tanrı merhemet eder ve dilediği canlığı dünyaya getirsin diye hz. Adem'e bir fındık sopası/asası verir. Hz. Adem'in denize doğru vurduğu bu araçla koyunlar çıkar ortaya. Hz. Adem'in yaptığını yapmak isteyen hz. Havva da asayı alıp denize vurur ama bu kez kurt çıkıverir. Kurtlar, koyunları yiyince hz. Adem asayı yine kullanır ve kurdu engelleyen köpek gelir dünyaya.
Fındığın italya'ya pontus'dan geldiği bu yüzden de romalıların fındığı nux pontica olarak isimlendirdikleri söylenir. Bu ad da zaman içinde fındığın ilk kez yetiştirildiği avellino'dan (napoli krallığı) dolayı nux avellana'ya dönüşmüştür. Antik roma'da fındık evliliğin sembollerindendir çünkü fındıklar dallarda küme küme yetişirler. Bu yüzden düğün gecesı fındık meşaleleri yakılir kı evli çift hep huzurlu ve mutlu olsun.